Nefret yaratarak karşıt duygunun beslenmesi
İlk okul çağlarından başlayarak çocuklara demokrasi eğitimi verilirken şöyle bir yol izlenir ;
Demokrasi ; “ halkın kendi kendini yönetmesidir” gibi cümlelerle tanımlanır ve olumlu örneklerle modellenir , daha sonra buna karşıtlık olarak padişahlık , şeriat gibi sistemler demokrasinin karşısına konur. Padişahlık ve şeriatlık tanımlanırken ise birkaç keyfi uygulamadan , şeriattaki kol kesilmesi gibi örneklerden yola çıkılarak olumlanmayacağı kesin örneklere başvurulur . Bu , bir şeyin ne olmadığını anlatarak ne olduğunu anlatma yöntemidir. Ne olmadığını anlatarak , istenen modele bağlanmasını ve fanatikleşmesini sağlamak için uygun duygusal ve bilinçsel altyapı hazırlama yöntemi. Nefret yaratarak karşıt duygunun beslenmesi… ve daha sonra çocuğa sorulur. Sen hangisini seçersin ?
cevap : demokrasi…
Soğuk savaş döneminde Amerika liberalizmi anlatmak yerine komunizmi anlatarak karşıt bir öfke yaratmıştı . Kendi demokrasisini Stalin ve Lenin örnekleriyle tanımlayarak bir seçim ve tercihin ötesine geçip bağımlı , fanatik bir kitlenin bilinç yapısını oluşturmuştu.
----- *** -----
Hayat su , ilk piyasaya çıktığı dönemlerde , yoğun reklam dönemi sonrasında , zabıtaların diğer su firmalarına baskınlar düzenlemesi ve gazete manşetlerine “ halkın sağlığıyla oynuyorlar” manşetlerinin yansıması ilginç bir tesadüftü. Yine kırmızı et sektörüne giren bir gazete patronunun , henüz stajer gazeteci olan can dündara beyaz et sektöründeki sağlıksız koşulları haber yaptırması …
----- *** -----
Artık anlatacak bir şeyler kalmadı gibi. Bütün reklamlarda aynı çarpıcı cümleler , şaşırtıcı görüntüler… Yöntemler aynılaştı , kulaktan kulağa pazarlama gibi yeni kavram şemsiyeleri altında yaşanan bir rekabet…köşe kapmaca…
Gelecekte pazarlama ve reklam sektörü bir soğuk savaşa girecek gibi. Artık kelimeleri başka türlü söylemek , anlatmak yeterli değil. Tanımlamanın yöntemi değişecek… Bağımlılık yaratmak , kendi fanatiklerinizi oluşturmak artık daha sert darbeler gerektiriyor. Ötekiler çoğaldıkça , müşteri kadar hedef öteki de olacak.
No comments:
Post a Comment