Bu kadar siyasetten üretim çıkmaz
Petrolden sorumlu bir Suudi Arabistanlı bakan şöyle diyordu : Taş devri taşlar bittiği için sona ermedi , petrol dönemi de petrol bittiği için sona ermeyecek…
Halen Dünyada 25-30 yıl yetecek kadar petrol bulunuyor ama petrol’ün ana enerji kaynağı olma durumu bu süreden çok daha önce bitecek gibi…
Biz Suudileri tembel ve düşünmeyen bir toplum olarak biliriz. Petrol bittiğinde aç kalacaklarını düşünürüz. Oysa , Arap bakanın açıklamalarından hiç de öyle olmadığının ipuçlarını alıyoruz.
Kıbrıs’a çıkarma yapmaya kalktığımızda Amerika uçaklarımızın lastiklerine amborgo koymuştu ve uçamaz hale gelmiştik. Bilinen hikayeye göre Dünya’nın en iyi pilotlarına sahiptik ama lastiksiz uçaklar tabii ki uçamıyordu. O dönemlerde şöyle bir ders çıkartılmıştı : demek ki savaş gibi olagan üstü durumları düşünerek daha çok stok yapmalıyız…
Devletin elinde şu an inanılmaz derecede stok vardır , askeriye Amerika’dan bufalolar ithal eder. Askerdeyken 1970 yılına ait şoklanmış Amerikan bufalolarının etlerinden yemek yapıldığını görmüştüm.
Hindistan Amerika’dan yediği ambargo baskısına karşı yazılım atağına geçmiş , eğitim altyapısını kuvvetlendirmişti ve şu an Dünya’nın önemli yazılım ihraç eden ülkeleri arasındadır. Önemli bir bakış açısı farklılığı. Hindistan’ın alt yapı hizmetleri için ayırdıgı rakam 500 milyar dolardır.
Gazete başlıklarına baktığımızda ülkemizin halen kurtuluş savaşı psikolojisinde olduğunu görüyoruz. Dostlar , düşmanlar ve bir mücadele ruhu… Bazen düşünüyorum ; Fikret Başkaya ‘nın ( paradigmanın iflası ) dediği gibi acaba böyle bir savaş acaba hiç olmadı da biz mi kendimizi ikna edip, bu zafer üzerine bir dünya inşa etmeye çalışıyoruz. Zira ortada bir zafer havası hakimken barış mümkün gözükmüyor. Gazete manşetlerini yine klasik bir haber süslüyor : genç bayan Atatürk’ü sevmiyormuş… Sen de onu sevmemeyi ya da anlamayı becerebildiğin zaman gelecek üzerine konuşabileceğiz…
Takip
Halen Dünyada 25-30 yıl yetecek kadar petrol bulunuyor ama petrol’ün ana enerji kaynağı olma durumu bu süreden çok daha önce bitecek gibi…
Biz Suudileri tembel ve düşünmeyen bir toplum olarak biliriz. Petrol bittiğinde aç kalacaklarını düşünürüz. Oysa , Arap bakanın açıklamalarından hiç de öyle olmadığının ipuçlarını alıyoruz.
Kıbrıs’a çıkarma yapmaya kalktığımızda Amerika uçaklarımızın lastiklerine amborgo koymuştu ve uçamaz hale gelmiştik. Bilinen hikayeye göre Dünya’nın en iyi pilotlarına sahiptik ama lastiksiz uçaklar tabii ki uçamıyordu. O dönemlerde şöyle bir ders çıkartılmıştı : demek ki savaş gibi olagan üstü durumları düşünerek daha çok stok yapmalıyız…
Devletin elinde şu an inanılmaz derecede stok vardır , askeriye Amerika’dan bufalolar ithal eder. Askerdeyken 1970 yılına ait şoklanmış Amerikan bufalolarının etlerinden yemek yapıldığını görmüştüm.
Hindistan Amerika’dan yediği ambargo baskısına karşı yazılım atağına geçmiş , eğitim altyapısını kuvvetlendirmişti ve şu an Dünya’nın önemli yazılım ihraç eden ülkeleri arasındadır. Önemli bir bakış açısı farklılığı. Hindistan’ın alt yapı hizmetleri için ayırdıgı rakam 500 milyar dolardır.
Gazete başlıklarına baktığımızda ülkemizin halen kurtuluş savaşı psikolojisinde olduğunu görüyoruz. Dostlar , düşmanlar ve bir mücadele ruhu… Bazen düşünüyorum ; Fikret Başkaya ‘nın ( paradigmanın iflası ) dediği gibi acaba böyle bir savaş acaba hiç olmadı da biz mi kendimizi ikna edip, bu zafer üzerine bir dünya inşa etmeye çalışıyoruz. Zira ortada bir zafer havası hakimken barış mümkün gözükmüyor. Gazete manşetlerini yine klasik bir haber süslüyor : genç bayan Atatürk’ü sevmiyormuş… Sen de onu sevmemeyi ya da anlamayı becerebildiğin zaman gelecek üzerine konuşabileceğiz…
No comments:
Post a Comment