Vadeleri Kısmalı mı , Açmalı mı ?
Vadeleri Kısmalı mı , Açmalı mı ?
Gezi parkı olaylarından dolayı borsaya bakıyorlar; acaba , yabancı yatırımcı borsadan çıktı mı…şunu bilelim ki ; yabancı yatırımcı borsa düştüğü zaman kağıdını satmaz, bekler normale dönmeye başladıktan sonra reaksiyon gösterir…borsadan çıkmak için en iyi zaman normale dönüldüğü zamandır…dolayısıyla, asıl kayıp bilançosunu şimdi görmeniz mümkün değildir…
Tekstil ve birçok sektör aşağı yukarı 1 yıldır iç piyasadaki talep ve sıcak para yetersizliğinden dolayı sıkıntılı günler yaşıyor. Piyasada çoğu esnaftaki reaksiyon ise “ işler kötü ama değişen bir şey yok “ şeklinde… işler durgun olduğunda esnafta perakendeci enflasyonunun azalması yönünde bir iyiye gidiş beklentisi canlanır. İşler kötüdür ama sonuç olarak uzun vadede aşırı rekabetin ortadan kalkması yönünde olumlu bir beklenti ortaya çıkar. Şu anki tabloda esnafın bu beklentisinin boşa çıktığını “ aynı tas aynı hamam” görüntüsünün devam ettiğini ve hayal kırıklığı yaşadıklarına şahit olabilirsiniz.
Ancak , şunu söyleyelim ki nasıl ki yatırımcı borsada hemen reaksiyon vermiyorsa piyasa da ani değişikliklere ani reaksiyonlar veremez. Riski minimize etmenin yolu normale dönene kadar oyunun kurallarına bağlı kalmaktır. Şu an çoğu üretici ve toptancı şimdilik oyunun kurallarına bağlı kalıyor. Ani reaksiyonlar vererek zincirin zayıf halkasının kopmasını istemiyor. Ancak , bu bekleyiş durumun bu şekilde devam edeceğini göstermez.
2001 kriz yıllarında piyasadaki riskini minimize etmek için ETİ firması vadeleri daha aşağı çekti , Ülker ise vadeyi daha da açtı. Unutmayın ki bu tür dönemlerde şartları gevşetirseniz siz istediğiniz müşteri ile çalışırsınız, şartları sıkarsanız isteyen müşteri sizinle çalışır. O dönemde Ülker’in bu stratejiyle daha doğru noktalarda kaldığını , rakip firmanın ise bu noktalardaki payını ülker’e kaptırdığına şahit olmuştuk. Kurumsal firmalar ani şoklara ani reaksiyonlar vermez , bu deneyimleri kurumsal kültürleri içerisinde sindirir. Geçen bir yıllık dönem birçok üretici ve toptancı için önemli bir dönemdi. Bu deneyimlerin kurumsal yapılara işlemesi ve sistem haline gelmesi önümüzdeki dönemde gerçekleşecektir. Bundan sonra sürece yayarak vadelerin kısılması ve risklerin minimize edilmesi yönünde her firma kendisine göre uygulamalara geçecektir.
Geçen 1 yıllık dönemde birçok artçı sarsıntı yaşadık, bu sarsıntının sonucu ortaya yeni yapılar önümüzdeki dönemde çıkacaktır. Değişimi henüz görmedik…
----- *** ----
PİYASA ŞARTLARI VE TERCİHLER….
Murat Ülker'e 10 yıl önce sormuşlardı ; BİM gibi ucuz bir market açma düşünceniz olur mu ?
müşterilerime rakip olmam , diye yanıt vermişti...
Ancak, şimdi şok marketlerin ardından DiaSa ’ ları satın aldı...
hiçbir tüccar müşterisine rakip olmak istemez ancak müşteri bazen tüccarı rakip haline getirir
ticarette tercih karar sürecinin çok az bir kısmıdır, ekonominin ve piyasanın şartları çoğu zaman tercihlerinizi sınırlar ve şekillendirir
özellikle ekonominin durgun ve rekabetin yoğun olduğu dönemlerde tercih şansı kalmaz.
10 yıl önce perakendeci ile toptancı arasındaki kişisel bir iletişim ve diyalogdan ve buna göre şekil alan bir ticarette bahsedebilirdik , birkaç yıla kadar böyle bir modelin asla tekrarlanmayacağını söyleyebiliriz
ticarette belirli kalıpların giderek belirginleştiğini ve bunun dışında yer almanın neredeyse imkansız olduğunu görüyoruz.
Murat Ülker, DiaSa mağazaların alarak bir tercihte bulunmadı , piyasa şartlarını okuyarak adımlar attı…
bir tüccarın sözlerine değil , piyasanın koşullarına bakın…önümüzdeki dönem üretici , toptancı ve perakendecilerin birçok beklentileri ve hedefleri mevcut , bunları konuşuyor ve uyguluyoruz ama siz yine de piyasanın ve trendlerin gidişatına bakın…