02 March 2011

Dijital Mağaza...

Dvd ve cd satan Blockbuster mağazalar zinciri battı ?

Neden battı ?

Çünkü , dijital platform internette sınırsız alternatif sunarken mağazalar belirli bir raf payıyla sınırlı kaldı.

Tüketici sınırsız olana yöneldi ve firma ciro kaybetti

Bugün ki mağazaların rakibi karşı sokaktaki mağaza değil, dijital mağazalar

Dijital mağazalar kargo ile kapınıza kadar ürün getirirken tüketici niçin sizin ayağınıza gelsin ?

Rakibimiz karşı sokaktaki mağaza iken rekabet koşulları belliydi; karşıdaki hangi fiyata satıyorsa sen bir aşağısına sat...

Peki, bugün nasıl rekabet edeceğiz ?

Dijital mağazalar ile hangi noktalarda farklılaşacağız

Çeşit ve fiyat olarak bu dijital mağazalarla rekabet etmeniz mümkün değil

Kurulu bir mağazanın maliyetleriyle dijital mağazanın maliyetleri kıyaslanamaz

Öyleyse, farklılaşmanız gereken alan ; deneyim...

Mağazalarınızı olabildiğince sosyal bir ortama dönüştürmelisiniz

Tüketici aklında mutlaka bir iz bırakmalısınız

Müşteriyle kurulan ilişkiyi asla noktalamamalı , ilişkiyi devam ettirecek, ilerlemesini sağlayacak ufak ayrıntılar kurgulamalısınız. Yeni bir ürün, yeni bir kampanya, yeni bir fırsat gibi ayrıntılarla heyecanı , merakı ve ilgiyi canlı tutmalısınız.Bir defa mağazaya girip alışveriş yapan ve bir daha kapınızdan geçmeyen bir müşterinin maliyetini hiçbir firma kaldıramaz.

------- *** -----

Dijitalleşmeyle satınalma süreci gittikçe daha çok kolaylaşıyor ve hızlanıyor. Öyleyse hız ve kolaylık ile rekabet şansınız kalmıyor.

Kolaylaştırmayın zorlaştırı... hızlı olmayın daha çok zaman geçirin... dokunmayın akılda kalın...

TwitterTakip

01 March 2011

Hareket Berekettir...

Bir mağaza düşünün. 100 tl ye aldığı ürünü, 110 tl ye satıyor. Bir başka mağaza düşünün 100 tl ye aldığını daha yüksek kar ile 150 tl ye satıyor.

Bir toptancı olsanız hangi mağazaya mal satmak sizin için daha karlı olur ?

100 tl ye mal alıp, 150 tl ye satan adam , tok satıcıdır, sermayesinin ve gücünün olduğunu gösterir.

Ancak, kar marjını yüksek tuttuğu için sirkülasyonu azdır, bu adamı tercih ettiğinizde daha az ürün satışı yaparsınız.

100 tl ye mal alıp, 110 tl ye satan adamın bu kar marjı düşüklüğü kuşku uyandırır. İhtiyacı var ki, bu kadar az kar marjı ile çalışıyor , diye düşünmek gerekir.

Ancak, diğer mağazanın sattığından çok daha fazla miktarda ürün satar, bu da sizin için daha fazla ciro demektir.

Bu denklem yıllardır toptancıları ve üreticileri düşündürür.

Fazla kar marjı koyan sermayesi olduğu için çok nazlıdır, diğeri ise risklidir.

Bir ürünü nereye satacağınızın denklemi önemlidir. Bir müşterinin ne kadar sermayesi olduğu kadar, bu sermayenin hareketliliği de önemlidir.

Durağan sermayesi hareket halindeki sermayesinden fazla olan firmaları “aşırı temkinli “ olarak adlandırabiliriz. Bunlarla genellikle çok yavaş çalışır, az sirkülasyon yaparsınız.

Makbulü ise; hareket halindeki sermayesi, durağan sermayesinden fazla olandır.

Japonya’nın durağan sermayesi, hareket halindeki sermayesinden çok fazladır. Sermayesi hareket etmez, tasarruf edilir. Japonya, Amerika’ya kredi verir , tasarrufunu Amerikaya borç vererek kullanır ki Amerikan tüketicisi tüketsin ve dünya ekonomisi hareketlensin. Amerika’nın hareket halindeki sermayesi ise durağan sermayesinden fazladır, sermayesinden ve ürettiğinden daha fazla tüketir. Eğer, bu iki ülkeyi bir müşteri olarak düşünürseniz Amerika çok daha iyi bir müşteridir.

Amerikan ekonomisi mi daha güçlüdür, Japon ekonomisi mi ?

İlk etapta tasarruf oranı itibariyle Japon ekonomisi güçlüymüş gibi gözükse de Amerikan ekonomisi daha güçlüdür. Depremde üzerinizdeki sermaye katı ne kadar fazla ise ölüm oranınız o oranda yüksek olur. Bir ülkenin borcu ve cari açığı fazla olsa dahi tüketimi hızlı ise kendisini çabuk toparlar, ekonomisi sağlıklıdır ve istihdam yaratabilir.

Öyleyse bir ülkeye bakarken de, bir firmaya bakarken de hareket halindeki sermayesine bakmak, buna göre adım atmak gerekir.

Eskilerin dediği gibi ; hareket berekettir…

TwitterTakip

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us