03 April 2009

Bu sezon işler nasıl olur , AVM ve cadde mağazacılığı...

Home trend dergisi yeni röpörtaj
Mustafa bey , yeni sezona girmek üzereyiz, bu sezona girerken dikkat çekici bir farklılık var mı , geçen seneye göre nasıl bir değişim var perakendede ?

2008 yılında talep doymuş , arz fazlalığı inanılmaz boyutlara ulaşmıştı. 2009 yılının ilk günlerinden itibaren tersi bir değişimi gözlemliyoruz. Şaşırtıcı bir durum ama bence şu an piyasada talep açığı mevcut.

Bu durumu şöyle bir benzetmeyle açıklayım. Şu an ki ekonomide , işveren çalışacak nitelikli eleman bulmakta zorlanıyor. Ancak , dışarıda da işsiz olduğunu söyleyen , çalışmak isteyen büyük bir kitle mevcut. İhtiyaç ile arz birbirini karşılamıyor , birbiriyle örtüşmüyor. İşveren çalışan bulamıyor , çalışan iş bulamıyor. Benzer bir karşıtlık sektörde de söz konusu.Ürün , stok anlamında arz fazlalığı mevcut ancak perakendede de doyurulamamış bir talep var. Arz ile talep uyuşmazlığından dolayı şu anki piyasada talep açığı oluşmuş durumda. Siz buna fırsat diyebilirsiniz.

Bu fırsatı nasıl tanımlayabiliriz , beklenti nedir sizce , beklenti mi biçim değiştirdi acaba ?

Perakendeci enerjisinin bir kısmını ürün alımına , diğer kısmını da satışa ayırır. Örneğin , 8 aydır grek ürün koşuyor ama şu an fiyatlardaki istikrar bozuldu. Yani, ürünler kendi pazarını çok çabuk eskitiyor. Bunun anlamı perakendeci için ürün satın alımında daha farklı bir dinamik gerekiyor. Buradaki yeniliği takip etmek , uyum sağlamak , başlı başına bir iş haline geldi. Perakendecinin buraya harcayacağı yeterli zamanı yok çünkü tüketici cephesi de çok hızlı değişiyor. Dolayısıyla üretici cephesinde kendi işinde uzmanlaşan , perakendeciyi burada tamamlayan bir organizasyon şu anki eksiklik. Perakendecinin ihtiyaç duyduğu , talep ettiği şey bu. Buradaki kastım sadece ürün çeşidi sağlamak , ayda 1-2 kartela göndermek değil ; perakendecinin arkasında bu ürün desteğinin sağlanacağı şeklinde bir taahhüt ilişkisi , perakendecinin tüketiciyle kurduğu ilişkiyi yönetebilecek firmadan gelen kurumsal destek , mağaza iç dizaynına kadar üstten gelen bilinçlendirme , tüketiciyi perakendeci enflasyonunda o mağazanın içerisine sokabilecek uygulamalar…

Peki , burada gerçekten de bir açık olduğunu düşünebilir miyiz ? Birçok firma şu an gayet hızlı…

Ancak, henüz perakende ile üretim arasındaki organik bağ sağlanabilmiş değil. Halen flört düzeyinde , bu ise ticareti öngörülemez bir noktaya taşıyor. Şu an dahi birçok firmanın perakendeye verdiği kartelaların arkasını getiremediğini görüyoruz. Perakendede yavaş yavaş buradan kaynaklı talep oluşmaya başladı. Geçen sene kartela için bir perakendecinin kapısını çaldığınızda olumsuz yanıt alma olasılığınız yüksekti , her gün birkaç toptancı perakendeci kapısını çalardı , şu an ise perakendede bu açığı gözlemleyebilirsiniz.

Peki , bu açığı tesbit ettik ama daha önemli ve güncel farklı bir soru soracağım , bu sezon işler hangi düzeyde olur , bir de her şehirde açılan AVM ‘ler ve buraya akan tüketici kalabalığı mevcut , bu durum esnafın işini nasıl etkiler ?

2001 krizini yaşadık ama arkasından 2003-2004 döneminde talep patlamasını gördük. Bu kriz ardından da bu gerilemeyi telafi edecek bir talep patlaması yaşanacaktır. Türkiye genç nüfusa sahip , tüketimi yeni yeni tanıyan , kapitalist değerleri özümsemiş , tüketerek kendisini var eden önemli bir genç kuşağı var. Biz Avrupa ve Amerika’dan daha az etkilenir, iyileşme kıvılcımlarını daha hızlı alırız. 2009 yılında perakendeci 2008 yılına göre %10-30 arası daha az iş yapar ancak 2010 yılından itibaren sıçrama başlayacaktır.

AVM konusuna gelince , bizde cadde mağazacılığı gelişmemiş durumda. Mağazalar daha lokal ve bölgesel kalıyor. Son dönemlerde bu bölgesellikte tıkanma vardı , alışveriş merkezleri bu yüzden bu kadar hızlı talep gördü. AVM’leri şehirleşme kültürünün bir parçası olarak görmek gerekir. Bu trend büyük şehirlerde başladı , Anadolu’ya da yayılacaktır. Anadolu gelir bakımından gittikçe zenginleşiyor ,markalar yatırımlarını rekabetin daha az olduğu , üç büyük il dışındaki Anadolu illerine kaydıracaktır. LCW gelirinin %30’luk kısmını 3 büyük il dışındaki illerden sağlıyor. Anadolu’da bu seneden itibaren rekabet daha çetin hale gelecektir.

Büyük kentlerde problem yüksek kiralar , Anadolu kasabalarında ise veresiye satışlar , geç dönen ödemeler kısa vadede tıkanmaya neden olan unsurlardan. AVM’ler cadde mağazacılığına sekte vurarak pazarı böldü. Cadde kiraları bu yıldan itibaren düşecektir. AVM’lerin Anadolu’ya yayılmasıyla lokal ilişkiler kırılacak , ticaret daha standart hale gelecektir. Bu şekilde daha olumlu yönlerini de görmek gerekir. Tıkanmanın nedeni AVM’ler değil , AVM alışveriş biçimine katkıları olacaktır. Asıl tıkanma ve perakendeci enflasyonu ülkenin istihdam yaratamamasından kaynaklanıyor. İstihdam yaratılamayınca gençler en kolay olarak gördükleri dükkan açmaya yöneliyor. Bu da bir enflasyon yaratıyor. Aslında sektör kendi kurumsallaşmasını ve markalarını yaratabilse , bu istihdam ufak perdecilere dönüşmeden , buralarda emilebilir ve denge sarsılmaz. Bu perakende ve mağaza enflasyonu piyasadaki fiyat oluşumunu olumsuz etkiliyor. Kazanmak için değil , kendini kurtarmak ya da ayakta kalmak için uğraşan bir grubun yarattığı Pazar fiyatı oluşuyor. Bu fiyat ile nasıl rekabet edeceksiniz ? Bu oluşumu nasıl önleyeceksiniz ? Çok zor…

Bir sonraki röpörtajda kaldığımız yerden devam etmek üzere Mustafa bey , şimdilik teşekkür ediyoruz.

Ben teşekür ederim Derya hanım.

TwitterTakip

No comments:

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us