14 January 2012

Mağazanızdaki bütün teşhirlik ürünleri indirin, ürün teşhir ile satılmaz....

Bir perde mağazasında bir ürün sattığınızı düşünelim. Bu ürünü ne yaparsınız ? Teşhir eder cama asarsınız…

Bu bizim bildiğimiz klasik satış yöntemidir…

Tüketicinin ürünü hayalinde canlandıramayacağı farz edilerek, satışı daha hızlandırması adına bu yöntem klasik olarak uygulanır.

Ancak, hiçbir gerçek hayal gücü kadar cezp edici değildir. Bu gerçeği bu şekilde teşhir ederek aslında müşterinin hayal gücünü , o ürüne yükleyeceği hayali zenginliği öldürmüş oluyorsunuz. Bu yöntem ürünü anlatmayı , ürüne hayali öğeler eklemeyi beceremeyen klasik satıcının basit bir yöntemidir. Hiçbir müşteri eline aldığı , sonucunu görebildiği gerçek bir ürüne gerçeğin ötesinde fiyat biçmez. Ürün teşhir edildiğinde kumaş değeri ile satılır.

İnsanoğlu neye inanırsa gerçeği o şekilde görür. Toplumsal kültürümüzde birçok gelenek vardır. Bunlar dışarıdan baktığınızda çok basit ritüeller olmasına rağmen o toplumun içindeki bireyler ona gereğinden fazla değer verir. Bu o toplumun bireylerinin o inanca sahip olmasıyla ilgilidir. İnanç gerçeği değil ama gerçeğe verdiğiniz değeri değiştirir.

Bir satıcının amacı ürünü göstermek veya sunmak değil ürüne değer eklemektir. Ürünü tüketicinin gözünde daha anlamlı kılmaktır. Ürünü son hale getirip müşterinin önüne sunduğunuzda satıcıya gerek kalmaz. Satıcının işi bu nihai ürüne anlam kazandırmak , tüketici bilinçaltında ürünü zenginleştirmektir.

Peki, neden teşhir bu kadar sık uygulanan bir yöntem. Sanırım bunun nedeni satıcının işini kolaylaştırması ve bazı firmalarını ürünün daha çok satmasından dolayı perakendeleri buna teşvik etmesi…

Bir süre sonra bütün vitrinler aynı modellerle dolduğunda perakendeci ne yapacak ? muhtemelen ki iş fiyat rekabetine dönecek şimdi olduğu gibi…

Avrupa’daki büyük markaların vitrinlerini inceleyin…hiçbiri ürünlerini vitrinde arka arkaya sıralamaz. Vitrinine yapraklarla örülü bir sonbahar havası verir, neredeyse hiçbir ürün yoktur. Bu bir imaj ve değerdir , tüketicinin hayal gücüne hitap eder , satın alma reflekslerini harekete geçirir… tüketici o mağazadan ürün alıp evine gittiğinde o mağazanın değerini ve imajını alıp evine gitmiştir, o kimliği kendi üzerinde görür , üzerinde bir ürün değil bir kimlik taşır

Bugün için esnaflarımızın çoğu ürün satıyor , hatta son dönemlerde fiyat ile kumaş sattığını da söyleyebiliriz. Gelecekte hiçbir esnaf kumaş satma ile masraflarını karşılayamayacaktır. Kumaşın kar marjı düşüktür , siz satmazsınız tüketici satın alır , tüketici kendisi beğendiği tercih ettiği bir ürüne sizin istediğiniz fiyatı etiketlemenize müsaade etmez.

Teşhirliklerinizdeki bütün ürünleri indirin. Ürünü ve kumaşı mağaza konseptinizle uyumlu nihai bir ürün olarak değil tarz olarak sergileyin. Kumaşlar kendi içinde bir ahenk yaratsın, mağazanıza müşterinin hayal edebileceği görsel bir renk ve kimlik katsın. Bu renkler arasından müşterinizle beraber bir tablo çizer gibi yeni bir resim çıkartın. Bu resmin rekabeti yoktur, bunu başardığınızda bu renk sizin kimliğinizdir, sizi siz yapar ve rekabetten korur.

TwitterTakip

1 comment:

Anonymous said...

hoca hani tüketicinin kimliğe ihtiyacı yoktu ne oldu şimdi ......?

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us