Risk Nedir , Risk Analizi Nasıl Yapılır ?...
Risk nedir , sorusunu bir iktisatçıya
sorduğunuzda size uzun cümlelerle tanımlamalar yapacaktır.
Ancak şunu söyleyelim ki ; risk
her şeyden önce bir tanım değildir.
Tanımlanabiliyorsa risk olma
özelliğini yitirmiş , bilinen bir yanlış haline gelmiş demektir.
Bankalar risk tanımları
yaparlar ancak bu tanımlamalar risk alma üzerine değil, risk almama üzerinedir.
Bankalar risk almamanın tanımlamasını yaparlar. Bir iş adamı ise bu
tanımlamayla yol alamaz.
Bankalar ufak müşterileri için
risk almama üzerinden giderler ancak büyük müşteriler için onlar da belirli
oranlarda risk alırlar.
Bankalar bir dönem baktılar ki
; firmalar üzerindeki risk rakamları çok fazla , buna karşı şöyle bir çözüm
buldular ; kredileri tüketicilere yaydılar...kredi kartlarıyla tüketiciyi kredi
kullanır hale getirdiler.
Bangladeşli nobel ödüllü
iktisatçı Muhammet Yunus mikro kredi uygulaması ile ekonomiye yeni bir biçim
kazandırdı. Ev kadınlarına kredi verdi. Ev kadınlarına verilen kredinin geri
dönüşü çok daha az riskliydi. Bazen riski kontrol edecek mekanizmaları bulamayabilirsiniz , bu durumda en az riskli kitleyi hedeflemeniz gerekir.
Şunu unutmayın ki ; sizin risk
tanımınız başkaları için bir fırsattır. Evkur tamamen bu mantıkla ilerler. Başkalarının
tanımladığı risk belirli bir tüketici grubunu dışarıda bırakır , evkur ise bu
müşterilere oynar.
Başarılı iş adamlarını
dinlediğinizde çoğunun para kazandıkları işlerde hisleriyle hareket ettiklerini
görürsünüz. Eğer herkesin görebildiği şekilde rakamlar ortaya çıkmış olsaydı
zaten o iş adamı o at'a oynamazdı...
Muhasebecilerin ve
iktisatçıların doğru olarak tanımladıkları müşteri gruplarıyla ya çalışamazsınız
ya da çok az bir kar marjıyla ancak masraflarınızı karşılayabilirsiniz. Çünkü onların
görebildiklerini herkes görebiliyordur.
Ekonominin giriş kitabında
girişimciyi tek bir cümleyle tanımlarlar...
Girişimci kimdir ? Girişimci risk
alan kişidir...
Risk ticaretin ana unsurudur. Ekonomi
profesörleri her türlü matematiksel risk analizi yapabilirler ancak bugüne
kadar bir döner dükkanı dahi kurup işletebilmiş bir profesör
tanımıyorum...
LCW bayilik sistemini bırakıp
kendi mağazalarını açtığında bayiler üzerinden gerçekleşen yüz binlerce dolar
cirosunu riske attı. LCW bu hareketi
yaptığında henüz ekonomi kitapları tüketicinin böyle bir alışverişe hazır
olduklarından bahsetmiyorlardı. LCW başarısını gördükten sonra ekonomi
kitapları şunu yazdı ; tüketiciler
organize perakendeciliğe yöneliyor ...
İnsanın 5 duyusu vardır ancak
insan riski bu 5 duyusuyla algılayabilecek hale geldiyse ; geçmiş ola...Allah
insana bu 5 somut duyu dışında 6. Bir his vermiştir. Firmaların da somut
verileri ile birlikte bunun gibi hisleri ve sinir uçları olmalıdır...
Tilki kovalamayı öğrendikçe
tavşan da kaçmayı öğrenecektir. Siz ne kadar bariyer üretirseniz karşıdaki de o
kadar çözüm üretecektir.
Türkiye , soğuk savaş döneminden
bu güne kadar hep denge politikası izledi. Bu politikayla risk almadı, hep
arada kaldı. Herkesle iyi geçineyim mantığıyla risk almadı ancak herkesle de
kötü oldu. İlk defa suriye olayında hükümetin risk aldığını görüyoruz. Kaybeden-
kazanan analizi yaptı ve savaş süreci sonrasında ortaya çıkacak yeni güç
dengesine oynadı. Bu bir risktir ancak süreç sonrasında kazancı çok fazla
olacaktır.
Sabancı'nın ve vehbi koç'un
birçok kitabını okudum. Kitaplarında yeni bir şey söylemiyorlardı ama bu
adamlar hep yeni şeyler yaptılar. Olguları tanımlama güçleri belki çok fazla
yoktu ancak hissedebiliyorlardı. Mehmet emin karamehmetoğlu önemli bir
girişimcidir. Bu adamı yakından izlediğinizde çok fazla konuşmaz, uzun cümleler
kurmaz, yapabileceklerini etkili cümlelerle yansıtamaz ama yapar. Piyasada kiminle
konuşursanız konuşun erdoğan baydemir'in konuşurken tıkandığını , o kadar derin
analizler yapamadığını söyleyecektir ancak konuştuklarının ötesinde bir risk
algılaması ve doğru işlere karşı hissiyatı vardır.
En doğru ve sağlıklı riskleri
alabilenler bunları en iyi tanımlayabilenler arasından çıkmaz. Hatta onların bu
güçleri zayıftır. Gözleri görmeyen insanların bir süre sonra kulaklarının aşırı
gelişmesi gibi bilginin ve tanımlamaların da hisleri öldürücü bir etkisi
olabilir
Risk nasıl kontrol edilir ?
Frene bastığınız zaman riski
kontrol etmiş değil, hareket etmeyi durdurmuşunuz demektir.
Risk analizi hareket ile
beraber yapılır. Hereket yeteneğindeki ivmeyi göz önünde bulundurmayan bir risk
tanımı eksiktir.
Bazen risk kararı da kendi
başına yeni riskler yaratır. Türkiye ekonomide bu sene avrupa'dan gelebilecek
bir risk öngörüsünde bulundu ve gereğinden fazla frene basarak yeni bir risk
dalgası oluşturdu.
Eski müşterilerle frene
bastığınızda hareket etme zorunluluğunuz sizi yeni müşterilere itecektir ve yeni
müşteri eski müşteriye göre daha riskli olabilir.
Riskin sadece finansal boyutu
yoktur
Mercedes firmasını
düşünün...peşin satışlar yapmasına rağmen , tüketici gidip kendisini bulmasına
rağmen türkiye ve diğer dış pazarlarda bayii üzerinden ilerlemeyi tercih
ediyor. Burada finansal bir risk söz konusu değil. Ancak tüketiciye ulaşamama
riski söz konusu , yerel pazarda hareket kabiliyetini yitirebilme riski söz
konusu. Küreselleşme , oluşan ortak
kültür ve düşen kar marjlarıyla bir süre sonra bu risklerin azaldığını
düşünerek direkt kendisi pazara giriş yapabilir. Bu kar marjı ve diğer kutupta oluşan eksilerin analiziyle
ortaya çıkacak bir risk hesabıdır.
Risk sermayenin olduğu yerde
vardır. Bir insanın kaybedeceği ne kadar az ve kazanma olasılığı ne kadar
yüksek ise alınan riski gerçek anlamda risk olarak tanımlamak yanlış olur. Sermaye
yetersizliğinin olduğu bizim gibi sektörlerde işin risk boyutunu aşan
ticaretlerin yapılması mümkündür. Böyle bir sektörde riski minimize etmek için
3 yol vardır ;
1 - riski dağıtmak
2 - distribütör kullanarak
piyasaya inmek ve elemanlarınızın distribütör ile ortaklaşa çalışması ( bayii
değil...)
3 - proje ile müşteri karşısına
çıkarak alacağınızı çeşitli mal varlıklarıyla teminat altına almak
Eğer riskinizi minimize edecek
bu tür bir yapılanmaya geçemiyorsanız ürününüzde, fiyatınızda, bilinirliğinizde
ve bunun gibi birkaç faktörde eksikleriniz var demektir. Müşteride belirli bir
talep yaratamıyorsanız distribütörlük sistemi yürümez. Pazarı ve müşterileri
tanımıyorsanız riski dağıtamazsınız. Ürünleriniz arasında bir konseptiniz ve
hizmet anlayışınız yok ise projeleriniz yürümez. Yukarıdaki her 3 yapılanma
belirli bir altyapıyı gerekli kılar.
Satış aynı işi hiçbir fark
katamadan yapan beceriksiz firmaların işidir. Önümüzdeki dönem firmalar satış
ile değil , pazarlama ile ilerleyecekler. Satış pazarlamanın bir kolu ve
uygulayıcısı olacak. Piyasada bazı firmalar görürsünüz. İşin büyük kısmı
satışın üzerinedir. Çeşitli diyaloglar , müşteri ilişkileri üzerine inşa edilir.
Yazımızın başında bir soru sormuştuk ; risk nedir ? Bugün için risk budur...
Takip