22 November 2010

Her Şeye "EVET" diyen, Hayır yanıtını alır....

Bir tartışmada güçlü taraf gücünü kullanır, güçsüz taraf hak’tan, hukuktan bahseder. Karşıdakinin ne kadar güçlü olduğunu yani elinde hangi kartların olduğunu mu merak ediyorsunuz ? Nasıl saldırdığına bakın…

Saldırma şekli o kişinin ne kadar güçlü olduğunun ipuçlarını verecektir. Güçsüz olan size kendisini anlatır, nedenlerinden ve koşullarından bahseder… eğer bunu yapıyorsa anlayın ki elinde işe yarar bir kağıt yok. Saldırabilirsiniz…

Müşteriler güçsüz satıcıları sevmezler. Güçsüz satıcılardan bir şey koparamayacaklarını düşünürler… insanoğlu bırakın çalıştığı firmayı ya da satıcıyı, düşmanının dahi güçlü olmasını , düşmanında dahi güç görmek ister. Gücün tahrik edici bir cazibesi vardır.

Hep savunma pozisyonunda olan satıcılara hayret etmişimdir. Neyi amaçlıyorlar ? Müşteri ne isterse onu vermeyi mi ?

Müşteri sizin verdiğinizle değil, aldığı ile tatmin olur. İstediği şeyi ona siz vermeyin , bırakın kendi alsın , alabilsin…

Her şeye “ evet “ diyen satıcı basitleşir, cazibesini yitirir, şeytanı kovar…

Bir satıcı gücünü gösterebilmeli , blöf yapabilmeli, rest çekebilmeli , gerektiğinde satıştan vazgeçebilmeli. Sürekli anlatan, savunan adam güçsüz adamdır. Kim ondan ürün alır ? Zaten alacak olan… Zaten mal alacak olan müşteri firmanındır, bize satıcının kazandırdığı müşteri lazım…

Amerika’nın dış politikasına hayran olmamak elde değil. En iyi ve saldırgan hamlelerini en güçsüz olduğu dönemlerde yapıyor. Amerika niçin güçsüz olduğu bu dönemde iran’ın karşısına dikiliyor? Gücünü gösteriyor, bir şeyler almak için , gücünü korumak için blöf yapıyor.

TwitterTakip

No comments:

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us