Haklı müşteri , Firma duruşu ve buna göre belirlenen güç dengesi
İyi adam : “ Bugüne kadar Tanrının ve insanların koyduğu tüm kurallara uydum ama insanlar hep daha acımasız olanın peşinden gitmeyi tercih etti “
Fall of empire , filminden kısa ve etkileyici bir cümle. Anlam olarak ise tipik bir yenilmiş adam psikolojisi. Her yenilmiş adam iyi ve namusludur.
Hak ve haksızlığı belirleyen şey sadece eylem değil aynı zamanda karşılıklı güç pozisyonlarıdır. Büyük olana , güçlü olana karşı zayıf olan her zaman bir pozisyon alır.
Bir firmaya karşı müşteri haklılığı ya da haksızlığı durumunda da aynı pozisyonun geçerli olduğunu düşünüyorum.
( Müşteri her zaman haklıdır sözü burada bu konunun dışında farklı bir durum. Müşteri her zaman haklıdır yaklaşımı karşıdaki insanın sizi yönettiğini ve güce sahip olduğunu zannettirerek bir anlamda yine o kişiyi yönetme uyanıklığıdır )
bir firma olarak müşteri karşısında hiçbir zaman eşit bir pozisyonda değilsiniz. Haklı ya da haksızlığından bağımsız olarak kendi algılama kapasitesi ile çevresini ve potansiyel müşterilerinizi etkileme potansiyeline sahip bir kişi var. “Bir seferlik de kar etmeyin “ gibi meşruiyet kazanmış , karınızdan feragat etmenizi öngören genel bir algılayış var. Türk filmlerinde de tipik olarak gösterilen genel bir kültürel algılayış olarak hep çok kazanan , fırsatçı ve sömüren bir tarzınız var. Siz güçlüsünüz , kurumsunuz , daha büyüksünüz ve susmak zorundasınız.
Sert rekabet koşullarında tüketici hakları da bir rekabet unsuru oldu biraz da abartılarak hak ve hukukun dışına çıktı gibi geliyor bana.
No comments:
Post a Comment