Günümüzde değişim o kadar hızlı yaşanmakta ve iç içe geçmektedir ki içinde yaşadığımız çağın adını dahi koymak tartışma konusu olmaktadır. Tarihçiler bu çağın tanımı konusunda tartışadursunlar , ekonominin içerisinde yer alan aktörler olarak bu değişim içerisindeki durduğumuz yeri irdelemeye çalışalım
Tarih bize gösteriyor ki tanımlanmış , adı konulmuş ve olgunlaşmış bir dönüşümün içerisindeki fırsatlar çoğu kez boşalmıştır. İşletme derslerinde birçok metodoloji , bir çok yönetim yaklaşımı öğretilir ama bunların çoğunu kullanamazsınız. Herkesin bildiği bir yöntem çoğu kez işe yaramaz. Dersler öğrenmek için değil , diğerlerinin neyi bildiği ve yapmamanız gereken şeyler konusunda ipuçları verdiği için daha faydalıdır.
Çağlar değiştikçe zenginliğin anlamı değişmezken, zenginliğin araçları sürekli değişmiştir
Napolyon için zenginliğin anlamı daha fazla toprak idi , o dönemdeki zenginliğin aracı daha fazla toprak ve mahsüldü.
20. y.y.’da zenginliğin aracı sanayiydi. Dünya savaşlarında düşman devletler asıl hedef olarak sanayi tesislerini çökertmeyi seçtiler. Nazi Almanyası tanklar üretecek sanayii fabrikalarından yoksun kaldığı için savaşı kaybetmişti.
90’lardaki zenginliğin tanımı ise bilgiydi. Körfez savaşı bilgi toplumunun bir savaşı oldu , en çok bilgiye sahip olan , istihbaratı güçlü olan savaşı hızlı biçimde sonuçlandırdı.
Gelecekteki Dünya savaşları filmlerde gördüğümüz gibi büyük makinaların , teknolojik aletlerin savaşlarından çok uzakta farklı bir mantıkta gerçekleşecektir. Savaşların konusu maddi olmayan değerler , kitle duyguları ve iletişimi yönetebilmek üzerine kurulu olacaktır.
Devletlerin yerine uluslar arası şirketler , askerlerin yerine motive olmuş ortak bir değere sahip çalışanlar , toprağın yerine ise müşteriler geçecektir.
Nasıl ki devletler sisteminde bu tür bir değişim yaşanıyorsa ekonomide de , sektörler bazında da benzer bir değişim yaşanacaktır.
Geleneksel anlayışta bir ürünün fiyatını hesaplamak için maliyetinin üzerine % 10 kar marjı koyar , bu fiyatı satış bedeli olarak belirlerdik. Bugüne kadar bildiğimiz ticaret kuralı bu şekilde işledi. Peki , bu mantık içerisine Google ya da Facebook gibi değeri milyon dolarlarla ölçülebilen sanal aktörleri nasıl yerleştireceğiz ?
Facebook gibi bir sanal buluşma ortamı milyonlarca dolar değer ifade ediyor. Üç beş gencin bir garajda kurduğu Sosyal network binlerce işçinin çalıştığı bir fabrikayla aynı değere sahip olabiliyor. Böyle bir tablo gelecekteki ekonomik dinamiklerin de ipuçlarını veriyor. İnsanların bilinçaltındaki algılanmanız , yönlendirme gücünüz , bilinirlik oranınız artık ekonomik bir değer oluşturuyor. Bildiğimiz arz- talep , artı değer gibi ekonomik kavramların tekrar sorgulanmasını , yeniden tanımlanmasını zorunlu kılıyor.
Son dönemlerde Dünyayı yöneten devler büyük holdinglerden değil, Amerika’nın küçük bir kasabalarındaki evlerin garajlarından çıkıyor. Amazon.com adlı bir kitap satış sitesi yüzlerce satış mağazasının ulaştığı cironun çok daha fazlası ciro yapabiliyor.
Ordularıyla zenginliğin ve gücün peşinde koşan , Mısır sınırlarına kadar dayanan Napolyon acaba bugün yaşasaydı atını hangi yöne doğru sürer , neyin peşinde koşmayı yeğler , zenginliği nasıl tanımlardı ?
Önümüzdeki yıllarda şu anki ticari tablonun % 70’lik bir kısmı tam olarak değişecektir. Piyasada varolan mağazaların büyük kısmı maalesef kapanırken geriye kalan % 30’luk kesim farklılaşarak ayakta kalabilecektir. Ürünün değeri düşerken , üretmek daha maliyetli bir hale gelecektir , ürünün yanına eklenen hizmet asıl kar getiren unsur olacaktır. Perakende mağazalar daha da büyüyecek , kendi içindeki departmanlar oluşacak ve zamanla daha da belirginleşecektir. Hiçbir marka salt kendi üretimiyle yeterli olmayacak , üretimde çeşitlenme yerine uzmanlaşma gelişecektir. Müşteriye cevap verme ihtiyacı ise pazarlama ve satın alma departmanlarının üretimin önüne geçen kilit bir noktaya gelmesine neden olacaktır. Üründen daha ziyade konsept daha çok ön plana geçecek , sattığınız şey desen ya da ürünün maliyeti değil ; yaşam biçimi , konseptin vaat ettiği değer , verdiğiniz mesaj gibi daha soyut ve uzun vadeli koşu gerektiren imaj değerler olacaktır.
Takip