Şirketlerdeki soyut ve somut kültür
Şirketlerin kapısından içeri girdiğinizde , o andan itibaren o firmanın çalışma kültürünü ele veren ipuçlarıyla karşılaşırsınız. Bazılarında saygısız bir koşuşturmaca vardır , bazen çalışanlar arasındaki diyalog eksikliğinden ve keskin bakışlardan aradaki rekabeti hissedebilirsiniz , bazıları firma çalışanlarına daha rahat olabilmelerinin ,kendilerine ait özel bir alan yaratabilmelerinin müsamahasını göstermiştir ve masalarda , duvarlarda çalışanlara ait özel bir şeyler görebilirsiniz. Bu farklılıklar her ne kadar bir tanımın altına sığmayacak kadar çeşitlilik gösterse de her firmanın dışarıdan girdiğinizde hissedilir bir kültürel dokusu vardır.
Türkiye’deki firmaların çoğunda hissettiğim şey bu dokunun içerisindeki soyut ruh eksikliğidir. Firmaların çoğu rekabet güdümlüdür , rakibine göre refleks göstermeye programlanmıştır… Kısa vadedeki somut getirileri hesaplayabilen Tüccar bakış açısı çoğu firmanın genlerine işlemiştir.
Bu kadar getiri ve götürü mantığının hakim olduğu firmalarda soyut bir alan bulamazsınız. İş yapılır ama toplam işin yönünü kimse kestiremez. Her bir çalışan kendi getirisinde ve şirkete kazandırdığı çerçevede değerlendirildiği için çalışanlar kısa vadede şirkete kazandırabileceklerine fokuslanırlar. Herkesi bir iş peşinde koştururken bir koşturmaca içerisinde görebilirsiniz fakat uzaktan bu resme baktığınızda net bir fotograftan ziyade bir kargaşa vardır. Her çalışanın bu fotoğraf karesinin içerisinde varlığını devam ettirebilmek için şirket kasasına karınca gibi bir şeyler taşıyabilmesinin telaşesini görürsünüz. Kış erzakını taşıyan karıncalar gibi bir telaşe gördüğümde bu kadar pratik zekayla yol alabilmenin ne kadar mümkün olduğunu düşünürüm.
Takip
Türkiye’deki firmaların çoğunda hissettiğim şey bu dokunun içerisindeki soyut ruh eksikliğidir. Firmaların çoğu rekabet güdümlüdür , rakibine göre refleks göstermeye programlanmıştır… Kısa vadedeki somut getirileri hesaplayabilen Tüccar bakış açısı çoğu firmanın genlerine işlemiştir.
Bu kadar getiri ve götürü mantığının hakim olduğu firmalarda soyut bir alan bulamazsınız. İş yapılır ama toplam işin yönünü kimse kestiremez. Her bir çalışan kendi getirisinde ve şirkete kazandırdığı çerçevede değerlendirildiği için çalışanlar kısa vadede şirkete kazandırabileceklerine fokuslanırlar. Herkesi bir iş peşinde koştururken bir koşturmaca içerisinde görebilirsiniz fakat uzaktan bu resme baktığınızda net bir fotograftan ziyade bir kargaşa vardır. Her çalışanın bu fotoğraf karesinin içerisinde varlığını devam ettirebilmek için şirket kasasına karınca gibi bir şeyler taşıyabilmesinin telaşesini görürsünüz. Kış erzakını taşıyan karıncalar gibi bir telaşe gördüğümde bu kadar pratik zekayla yol alabilmenin ne kadar mümkün olduğunu düşünürüm.
3 comments:
Soyut ruh eksikliğinden neyi kasdettiğinizi tam olarak bilemiyorum ama kendi çalıştığım şirkete baktığımda çalışanların tümünün kendi hedefleri ve şirket hedeflerinin ne olduğunu bildiğini ve belli bir visyon doğrultusunda ilerlediğini söyleyebilirim.
Bölümünüze göre kısa veya uzun vadeli projelerde çalışabilirsiniz. Ben şirkete adım attığımda ferah bir ortama girdiğim hissine kapılıyorum örneğin. Gün içerisinde her departmanda elbette fırtınalar kopuyor olabilir, bu kaçınılmaz bir durum. Şirketler kar etmek için var olduğu sürece karıncalar gibi çalışan ortamlara ihtiyaç olacaktır. Ama kurum kültürü atmosferin yaşanabilir olmasına izin verdiğinde elbette motivasyon ve verimlilik de beraberinde artacakdır. Şirketler "mutluluğun" arandığı ortamlar olmamalı diye düşünüyorum ama bireyler hayatlarından ne derece mutluysa, bu kurumun kültürüne de yansıyacak ve olumlu yönde gelişmeyi beraberinde getirecekdir.
kd 12 shoes
yeezy boost
balenciaga sneakers
christian louboutin
supreme outlet
yeezy shoes
golden goose outlet
lebron 15
jordan retro
moncler
giannis shoes
fear of god essentials hoodie
golden goose
jordans
supreme
goyard bag
russell westbrook shoes
supreme new york
off white hoodie
100% real jordans for cheap
Post a Comment