Kazanmak ve mücadele ruhu
Dün akşam maç izlerken dikkatimi bir nokta çekti. Hakem kararını verdikten sonra futbolcular hakeme sürekli itiraz ediyorlar.
Mantıklı olarak düşündüğünüzde hakemin kararını değiştirmeniz mümkün değildir.
Duruma direkt olarak baktığınızda futbolcular etkili olamayacakları bir konuda gereksiz bir uğraş içerisindedirler.
Futbol yöneticileri de bu gereksiz zaman kaybına bakarak futbolcularını bu konuda uyarabilir ve bu durum zamanla azalır.
Oysa hakeme itiraz , bağırıp çağırma durumu yıllardır her maçta devam eder.
Aslında hakemi ikna etmeniz mümkün değildir ama etkilemeniz mümkündür.
İnsanlar çoğu kez bir karar verdiklerinde bu karardan yanlış olduğunu anlasa dahi geri dönmezler.
Karar verildikten sonra sorgulanan konu kararın kendisi olmaktan çıkar kişinin pozisyonu , prestiji gibi noktalar devreye girer.
Dolayısıyla kişinin geri adım atmasını sağlamak çok zordur.
Ancak haksız bir kararda karşı tarafın vicdanını kullanabilirseniz ,kendi tarafınıza çekebilir ya da daha sonraki kararda lehinize davranmasını sağlayabilirsiniz.
Buradaki futbolcuların itirazı o kararı etkilemeyecektir ancak haklılık payları var ise bunun ifadesi vicdanı ve iradeyi etkileyecektir.
Bazı satıcıların kendi kafalarında muhasebe yapmaya meyilli olduklarını gözlemleyebilirsiniz. Müşterinin alıp almayacağına karar vererek satış için çabalamayı gereksiz bir çaba olarak görüp geri çekilirler.
Buradak durumda , hakem nasıl olsa kararını verdi diyerek hiçbir şey yapmamak , gibidir.
Gereksiz gibi görünen çoğu çabanın vicdanı , iradeyi ve satın alma kararını nasıl etkilediğini şaşırarak izlemişimdir.
Müşteri almama kararını almış olsa dahi gösterdiğiniz çaba , sarf ettiğiniz emek , bu süreçte kurulan duygusal ilişki , müşteri bakış açısınını sizin lehinize dönmesi durumu tersine çevirebilir.
Hakem kararını verse de sen haklılığını haykıracaksın , sahanın bir köşesinde oturup “ olan olmuş “ demek , mücadelenin ve kazanmanın ruhuna aykırıdır.
1 comment:
Çok güzel bir ayrıntıya değinmişsiniz teşekkürler.
Post a Comment