Bu yıl Fuar nasıl olur ? - Home trend dergisi röpörtaj
Mustafa bey , bu sene fuarda nasıl bir hareket yoğunluğu , geçen senelere göre nasıl bir farklılık olur ?
Aslında son 3 yıldır fuarlar oldukça durgun geçiyor , bu da gayet normal. Çünkü , sektörde önemli bir dönüşümün içerisinden geçiyoruz. Özellikle son 3 yıl , stok döneminden kartela sistemine geçişte en hissedilir dönemler oldu. Bu değişimin etkisiyle 3 yıldır stok miktarlarında sürekli bir azalma var. Satın alma azaldığı için fuar’a olan ilgi de , iş de aynı şekilde azaldı. Ancak , bu seneden sonra tekrar ilgi canlanacaktır. Top üründen kartela sistemine geçiş döneminin dibi göründü, bundan sonra seyir yukarı seyredecektir. Satın almadan bağlantı yapma yönünde bir değişimle ilgi tekrar hareketlenecektir.
Bu değişimi biraz açarsak kesin biçimde artık stok döneminin bittiğini söyleyebilir miyiz ?
Raflar birinci darbeyi ürün çeşidinin artmasıyla gördü. 2. darbe ise stok maliyetinin artmasıyla geldi ve raf ürün ikinci darbeyi buradan yedi.Kriz ve enflasyonsuz dönem bu sürecin gereğinden fazla hızlı ilerlemesine neden oldu ve bazı tıkanmalar yaşandı. Çoğu fabrika etkili bir stok yönetimine geçemedi.
Son dönemlerde stok yönetimi en önemli gündem maddesi olmaya başladı , stok yönetimi deyince ne anlamalıyız ?
Bir ürünün rafta kalma süresi uzadıkça stok oranı düşer , rafta kalma süresi arttıkça o ürünün maliyeti artar. Şu an her oyuncu için stoğun maliyeti giderek artıyor. Dolayısıyla tüm parametreler daha az stoğu işaret ediyor. Bu da etkili bir stok yönetimi ve piyasa analizi ile mevcut. Örneğin , Bim marketlerini ele alalım. Maliyetlerini kontrol etmelerinin bir yolu da belirli bir sirkülasyon hızının altına inen ürünü elemeleridir. Her ürünün belirli bir devir hızı vardır , ortalamanın altında kalan elenir. Yani , ürünün devir hızını ölçmek , ürünleri sınırlamak, belirli bir hızın altında kalan ürünlere yer vermemek gibi etkili bir piyasa analizi de stok kontrolünün içerisindedir. Çoğu firma stok kontrolünden , stoğa kontrollü mal çekmeyi anlar ancak bu doğru değildir.
Bu dönemlerde stok yönetimi dışında hangi noktalara dikkat etmek gerekir ? Yönetimlerin ya da zihniyetlerin de değişmesi gerekmez mi ?
Büyüyen bir sektördeki firmayı yönetmek ile küçülen bir sektördeki firmayı yönetmek çok farklıdır. Sektör küçülürken büyüdüğünüz dönemdeki parametrelerle hareket edemezsiniz. Büyürken dağılarak büyüyebilirsiniz , yönetim biraz daha rahat olabilir , ancak küçülürken bir çizginiz ve yönünüz olmalı. Yöneticilerin “nerede büyüyeceğiz” sorusunu sorması kritiktir ama ” nerede küçüleceğiz” sorusu hayatidir.
Çok analiz yapıp , çok düşündüğünüzde , zeki olmaya çalıştığınızda akıllının köprüyü geçememesi misali hata yapabilir ve yolda kalabilirsiniz. Ticarette doğruyu gösteren en önemli parametre örnek modellerdir. Diğer sektördeki modelleri incelemek çok önemli. Ticarette gidişat her sektörde tek yönedir , benzer model işler , sadece zaman bakımından birisi bir adım öndedir , diğeri bir adım geride. Sirkülasyonun daha çok olduğu , büyük rakamların döndüğü , rekabetin yoğun olduğu sektörlerde durum daha hızlı değişir. Buradaki modeller , dağıtım sistem, markalaşma çalışmaları , müşteriyle iletişim gibi noktalar daha önemli ve gerçekçi parametreler. Avrupa’da ne oluyorsa 1 yıl sonra İstanbul’da olur , 6 ay sonra Ankara’da olur , bundan 6 ay sonra da Anadolu’ya iner. Bu gerçek sadece renk ve tasarımlar için değil iş yapış modellerinde de geçerlidir. Önümüzde duran modelleri daha dikkatli incelenmeli.
Amerikalı bir lider , General Mobile için iyi olan ülkem için de iyidir, demişti. Bu değişim sanırım sadece üreticilerin çabasıyla gerçekleşmeyecek bir süreç , bir Devlet politikası olmalı.
Dünya değişiyor , toplumlar değişiyor. Dünya iki kutuplu Amerika ve Sovyetler Birliğinin hakim olduğu çift kutuplu bir dünya’dan Avrupa Birliği , OECD ülkeleri gibi bölgesel ittifakların kurulduğu bir dünyaya doğru evrim geçirdi. Gelecekte bu bölgesel güçler de sarsılacak mikro kuvvetler ortaya çıkacaktır. Burada ne millet ne de sınırlar önemli bir etken olacaktır. Halklar , tüketim toplumundan tasarruf toplumuna yönelecektir. Bu dengede güçlü olmak için birçok fırsatınız var. Geçmişte bir coğrafi bölgeye yakın olmanız , Avrupa değerlerini içselleştirmeniz , askeri ya da hacim olarak ekonomik bir güç olmanız önemli idi. Artık bu dengeler sarsılacaktır. Daha farklı bir dinamik oluşturmanız şart. Hindistan yazılım alanına yatırım yaparak hangi alanda güçlü olacağının stratejisini çizdi , bunu bir devlet politikası olarak seçti ; sizin devlet politikanız nedir , hangi alanda güçlü olacaksınız ?
Bu seneki fuar’ın açılışını Başbakanımız yapacak , umarım bu sorular yukarılarda da tartışılıyordur. Şimdilik Fuardan sonrası , fuar değerlendirmesi yapmak için görüşmek üzere diyoruz Mustafa bey ,
Görüşmek üzere , herkese hayırlı fuarlar…
Takip
Aslında son 3 yıldır fuarlar oldukça durgun geçiyor , bu da gayet normal. Çünkü , sektörde önemli bir dönüşümün içerisinden geçiyoruz. Özellikle son 3 yıl , stok döneminden kartela sistemine geçişte en hissedilir dönemler oldu. Bu değişimin etkisiyle 3 yıldır stok miktarlarında sürekli bir azalma var. Satın alma azaldığı için fuar’a olan ilgi de , iş de aynı şekilde azaldı. Ancak , bu seneden sonra tekrar ilgi canlanacaktır. Top üründen kartela sistemine geçiş döneminin dibi göründü, bundan sonra seyir yukarı seyredecektir. Satın almadan bağlantı yapma yönünde bir değişimle ilgi tekrar hareketlenecektir.
Bu değişimi biraz açarsak kesin biçimde artık stok döneminin bittiğini söyleyebilir miyiz ?
Raflar birinci darbeyi ürün çeşidinin artmasıyla gördü. 2. darbe ise stok maliyetinin artmasıyla geldi ve raf ürün ikinci darbeyi buradan yedi.Kriz ve enflasyonsuz dönem bu sürecin gereğinden fazla hızlı ilerlemesine neden oldu ve bazı tıkanmalar yaşandı. Çoğu fabrika etkili bir stok yönetimine geçemedi.
Son dönemlerde stok yönetimi en önemli gündem maddesi olmaya başladı , stok yönetimi deyince ne anlamalıyız ?
Bir ürünün rafta kalma süresi uzadıkça stok oranı düşer , rafta kalma süresi arttıkça o ürünün maliyeti artar. Şu an her oyuncu için stoğun maliyeti giderek artıyor. Dolayısıyla tüm parametreler daha az stoğu işaret ediyor. Bu da etkili bir stok yönetimi ve piyasa analizi ile mevcut. Örneğin , Bim marketlerini ele alalım. Maliyetlerini kontrol etmelerinin bir yolu da belirli bir sirkülasyon hızının altına inen ürünü elemeleridir. Her ürünün belirli bir devir hızı vardır , ortalamanın altında kalan elenir. Yani , ürünün devir hızını ölçmek , ürünleri sınırlamak, belirli bir hızın altında kalan ürünlere yer vermemek gibi etkili bir piyasa analizi de stok kontrolünün içerisindedir. Çoğu firma stok kontrolünden , stoğa kontrollü mal çekmeyi anlar ancak bu doğru değildir.
Bu dönemlerde stok yönetimi dışında hangi noktalara dikkat etmek gerekir ? Yönetimlerin ya da zihniyetlerin de değişmesi gerekmez mi ?
Büyüyen bir sektördeki firmayı yönetmek ile küçülen bir sektördeki firmayı yönetmek çok farklıdır. Sektör küçülürken büyüdüğünüz dönemdeki parametrelerle hareket edemezsiniz. Büyürken dağılarak büyüyebilirsiniz , yönetim biraz daha rahat olabilir , ancak küçülürken bir çizginiz ve yönünüz olmalı. Yöneticilerin “nerede büyüyeceğiz” sorusunu sorması kritiktir ama ” nerede küçüleceğiz” sorusu hayatidir.
Çok analiz yapıp , çok düşündüğünüzde , zeki olmaya çalıştığınızda akıllının köprüyü geçememesi misali hata yapabilir ve yolda kalabilirsiniz. Ticarette doğruyu gösteren en önemli parametre örnek modellerdir. Diğer sektördeki modelleri incelemek çok önemli. Ticarette gidişat her sektörde tek yönedir , benzer model işler , sadece zaman bakımından birisi bir adım öndedir , diğeri bir adım geride. Sirkülasyonun daha çok olduğu , büyük rakamların döndüğü , rekabetin yoğun olduğu sektörlerde durum daha hızlı değişir. Buradaki modeller , dağıtım sistem, markalaşma çalışmaları , müşteriyle iletişim gibi noktalar daha önemli ve gerçekçi parametreler. Avrupa’da ne oluyorsa 1 yıl sonra İstanbul’da olur , 6 ay sonra Ankara’da olur , bundan 6 ay sonra da Anadolu’ya iner. Bu gerçek sadece renk ve tasarımlar için değil iş yapış modellerinde de geçerlidir. Önümüzde duran modelleri daha dikkatli incelenmeli.
Amerikalı bir lider , General Mobile için iyi olan ülkem için de iyidir, demişti. Bu değişim sanırım sadece üreticilerin çabasıyla gerçekleşmeyecek bir süreç , bir Devlet politikası olmalı.
Dünya değişiyor , toplumlar değişiyor. Dünya iki kutuplu Amerika ve Sovyetler Birliğinin hakim olduğu çift kutuplu bir dünya’dan Avrupa Birliği , OECD ülkeleri gibi bölgesel ittifakların kurulduğu bir dünyaya doğru evrim geçirdi. Gelecekte bu bölgesel güçler de sarsılacak mikro kuvvetler ortaya çıkacaktır. Burada ne millet ne de sınırlar önemli bir etken olacaktır. Halklar , tüketim toplumundan tasarruf toplumuna yönelecektir. Bu dengede güçlü olmak için birçok fırsatınız var. Geçmişte bir coğrafi bölgeye yakın olmanız , Avrupa değerlerini içselleştirmeniz , askeri ya da hacim olarak ekonomik bir güç olmanız önemli idi. Artık bu dengeler sarsılacaktır. Daha farklı bir dinamik oluşturmanız şart. Hindistan yazılım alanına yatırım yaparak hangi alanda güçlü olacağının stratejisini çizdi , bunu bir devlet politikası olarak seçti ; sizin devlet politikanız nedir , hangi alanda güçlü olacaksınız ?
Bu seneki fuar’ın açılışını Başbakanımız yapacak , umarım bu sorular yukarılarda da tartışılıyordur. Şimdilik Fuardan sonrası , fuar değerlendirmesi yapmak için görüşmek üzere diyoruz Mustafa bey ,
Görüşmek üzere , herkese hayırlı fuarlar…
No comments:
Post a Comment