Ermeni soykırımı konusunda Türk Resmi ideolojisinin inandırıcılığı...
Obama’nın “1915 olayları büyük bir felaket “ açıklamasından sonra Ermeni soykırımı iddiaları tekrar gündeme geldi. Bu vesileyle biz de pazarlama köşesi olarak resmi ideolojinin dünya kamuoyunu ikna etmede hangi noktalarda yanlış yaptığını irdelemeye çalışalım.
Öncelikle her haber bülteninde “ ermeni soykırımı “ tabiri kullanılırken zorunlu olarak “ sözde” kelimesinin kullanılması , bunun resmi bir söylem haline getirilerek baskı oluşturulması daha inandırıcı değil , Dünya kamuoyunda bir önyargı oluşmasına neden olur. Bu baskıcı zihniyet , soykırım yapabilir , konusunda bir ön referans teşkil eder. Bu konuda farklı düşünenlerin konferanslarının iptali ve üzerinde oluşturulan baskı karşı tarafın tezlerini kuvvetlendirir , sizin iddialarınızın altının boş olduğu intibasını yaratır.
Obama’nın sözlerini emperyalist bir oyun olarak görmek ve aşırı tepkiler vermek kamuoyunu ve sizi irrasyonel bir tepki noktasına taşır ki bu da karşı tarafın görmek istediği bir durumdur. Sizi tartışılamaz ve müzakere edilemez , katı bir pozisyona iterek , karşı tarafı ise haklı ve toleranslı gibi gösterir.
Bu olaylar karşısında “ asıl biz soykırıma uğradık” karşı çıkışı , sizi daha mantıksız bir noktaya taşıyarak ,karşı tarafın duruşunu daha da kuvvetlendirir. Söylediğiniz haklı noktaların da gözden kaçmasına , es geçilmesine neden olur. Böyle bir irrasyonel çıkış sizin duygusal ve milliyetçi reaksiyonlar verdiğiniz intibasını yaratır.
Oysa , en iyi ikna metodu karşı tarafın iddialarını yumşak bir geçişle kabul ederek kendi cümlelerinizle olayı tanımlamanızdır. Evet , bu olaylar yaşandı , ancak şu koşullarda , biz de şu kadar kayıp verdik … gibi bir savunma sizi daha haklı ve makul bir noktaya taşır. “Böyle bir olay olmadı” şeklindeki resmi tezin sonunda getireceği yer Ermeni iddialarının eninde sonunda kabul edilmesi sonucunu verecektir , aha buraya yazıyoruz…
No comments:
Post a Comment