Finans emeklilik reklamı

Mustafa Zeyrek.... Geleneksel anlayışta tezgahımızı köşe başlarına kurardık. Coğrafya , yer ve mekan pazarlamanın asıl ana unsurlarıydı. Yeni dünyada ise ancak pazarlama yaklaşımıyla bir köşe edinebiliyorsunuz. Mekan anlamsızlaşırken sizi bir köşede tutabilen unsurlar her gün yenileniyor. Pazarlama köşesi her gün bu yeni kavşakları sorguluyor. Bugünün pazarlama kavşakları nerede kesişiyor ?
Yeni bir görev aldığınızda oraya geldiğinizi hissettirmelisiniz, bu da yaptığınız icraatlarla olur.
Oraya geldiğinizi hissettirmekle etrafınıza heyecan vermek arasında doğru orantı vardır. Etrafınızdaki kitle aradığı heyecanı yeni icraatlarınızda bulacaktır ve bu heyecanı verdiğiniz sürece etrafınızda olacaktır.
Politika’da kitlelere heyecan vermek , yenilik heyecanı uyandırmak için 3 yol vardır
1 - enkaz edebiyatı yapar geçmişi eleştirirsiniz
2 - eski kadroyu temizleyerek suçu giden kişilerin üzerine atar, yeni insanlarla yeni bir umut verirsiniz
3 - eski iktidarın sembollerini yıkarsınız
Obama 3. seçeneği kullanarak ilk icraatleri arasına Guatanamo hapisanesini kapatmayı ekledi.
Her ne kadar Bush ile dostane bir görüntü çizip 1. şıkkımızı çürütür bir görünse de; bunu biçim değiştirmiş nazik bir prestij kavgası olarak okuyabiliriz. Şimdiki kavgalar eskiden olduğu gibi kaba saba biçimde yapılmıyor , yüzde çirkin ve öfkeli bir görüntü oluşturup vitrini bozmadan daha nazik biçimde yapılıyor. Machiavelli kurallarında değişen bir şey yok yani…
Bim mağazalarının yanına 101 mağazaları açılıyor
Gerçek ; Bim ortaklığından ayrılan birkaç kişi aynı tarzda mağazaları Bim mağazalarının yanına açarak burada oluşan hazır müşteri portföyünden pay almak istiyor. İlk etapta görünen basit bir inatlaşma
Komplo ; tüketici rekabeti gördüğü ve hissettiği yeri daha çok tercih eder. Nerede rekabetin yoğun olduğu bir iklim oluşsa , o iklimin müşteriyi çekme potansiyeli oluşur. 101 mağazaları BİM ile "kıyasıya rekabet " algılaması oluşturacak bir bir amaca hizmet eder.Müşteri için sürekli takip edilmesi gereken ve faydalanılabilecek listesinde ön sıralara geçerek gündeme oturmasını sağlar.
Paranın parayı çektiği bir uydurmadır , para parayı değil, paralı bir çevreyi çeker ve bu çevre de size para kazandırır.
Paranızı bir yere yatırıp doğru ya da yanlış riskine girmektense, 10 yere yatırıp kazanç durumuna göre kazanan tarafa ağırlık vermeniz daha mantıklıdır. Birincisine kumar diğerine tecrübe diyoruz.
Yalan söylemeyin ama doğruyu söylememe hakkınız olduğunu da bilin.
Ne kadar çok kişinin sana borcu varsa o kadar fakir , ne kadar çok kişiye borcun varsa o kadar zenginsin demektir.
80’lerde para mal alırken kazanılırdı , 90’larda malı elde tutabilmek para kazandırdı , bugün ise hızlı bir satış grafiğiyle daha çok para kazanabilirsin
başarılı ve akıllı bir adam asla ev ya da gayrimenkul almaz, her şeyi kiradır.
Karşınızdaki insanda aşırı bir hoşgörü görüyorsanız, hoşgörü bekleyen bir insanla karşı karşıyasınız demektir. Kimler bir ön koşul olarak hoşgörü beklentisine girer ; işine hakim olamayan ve başarısız insanlar. Başarılı insanlar kesin ve nettir , işini iyi yapar ve hoşgörüsünün bir sınırı vardır
Çok başarılı ya da başarısız olduğunuz anlarda harekete geçmek için biraz bekleyin; böyle zamanlarda kanaatlerinizi gerçekler zannedersiniz.
Türklerin çabuk inandıklarını söylerler, bu bence de doğrudur, matematiğin olmadığı yerde kanaatler işler
Tavsiye ve öğüt … Basit deneyimler çoğu zaman parayı daha kolay getirir , öğüt alacam diye ayrı bir enerji harcamanıza da gerek yoktur ; zaten insanlar öğüt vermekten hoşlanır, siz doğru ile yanlış öğütü ayırt etmeyi öğrenin sadece
Arkadaşlarınız ancak sizin kadar akıllı olabilir daha ötesini onlardan beklemeyin . Çözüm ; yeni insanlarla tanışın , yeni çevreye karşı her zaman açık olun ki kendinizi aşabilesiniz
Nasılsınız ? elbette bu soruyu sormadan başlangıç yapmak nezaketsizliktir ama klasik bir başlangıç klasik bir diyalog sürecini getirir. Müşteri sanki nasıl olduğum çok umrunda, şeklinde düşünerek bu klasik yaklaşıma karşı aynı klasik cevapları verebilir.Bu da kurmak istediğiniz samimi ortamdan sizi uzaklaştırır. Klasik bir başlangıç yerine şaşırtıcı bir başlangıç her zaman için daha iyidir.
Nasıl , işinizden memnun musunuz ? Çok samimi ve samimiyetsiz bir yanıt alacağınız bir soru.Müşterinin samimi biçimde yanıtlayamayacağı sorulardan kaçınarak müşteriyi sıkmamalısınız. Böyle bir cevabı vermek zorunda bırakmak konuşmanın samimiyetsiz bir şekilde sürerek devam etmesini sağlar
Bizi tanıyor musunuz , isterseniz biraz firmamdan bahsedeyim… tanısa dahi neyi ne kadar , ne kadarlık kısmını bildiğini kestiremezsiniz. Evet , tanıyorum , şartları ya da fiyatı konuşalım gibi bir cevapla sizi köşeye sıkıştırabilir. Bu cevaptan sonra açılım yapmanız zordur , kontrolü karşıdakine vermiş olursunuz.
İyi bir soru , müşterinin hazır cevaplarla ya da nezaket cümleleriyle yanıtlayamayacağı sorudur.
Home Trend dergisi için yazdığım bir yazı ;
Türk damak zevkinde çiğ köftenin özel bir yeri vardır. Gayet zahmetli ve tadını tutturması zor , herkesin becerebildiği bir iş değildir. Son dönemlerde girişimciler buradaki fırsatı görüp Çiğ Köfte mağazaları açmaya başladılar. Komagene ve Meşhur Adıyaman Çiğ köftecisi bunlardan en başarılı olanları. Sayıları giderek artıyor ve oldukça ciddi çalışıyorlar.
Özel günlerde yapılan çiğ köfteyi, döner gibi hızlı tüketilebilir bir duruma getirdikleri , fast food ürün konumlandırmasına taşıyabildikleri için başarılılar.Aynı başarılı konumlandırmayı 4-5 yıl öncesinde Simit Dünyası yapmıştı. Simit’i öğrenci yiyeceği olmaktan çıkartıp ,lüks semtlerde dahi tüketilebilen ,aparatif bir yiyecek haline getirebilmişti.
Hizmete ve ürüne standart getirerek , tüketiciye sunduğunuz yeni bir vaat ile talebi tekrar canlandırabileceğiniz bir çok sektör var ülkemizde.
Örneğin berberler ,
Birçok sektör kendisini yenilemesine , yeni uygulamalara yönelmesine rağmen berberler bu gelişmenin çok gerisinde kaldılar. Bunun en önemli nedeni berberlerin yeni müşteri çekmekten ziyade kemikleşmiş bir müşteri grubuna hitap eder tarzda çalışmaları. Perde sektörü de benzer şekilde çalışır. Bakkallar hipermarket olur , okul önünde satılan simit ,Simit dünyası olur , çiğ köfte ,çiğköfte zinciri olur ama buna rağmen evrimleşemeyen sektörler vardır.
Bazı sektörler büyük oranda kemikleşmiş müşteri grubuna hitap eder ve müşteri çekme noktasında yaşanan rekabet daha yavaştır. Mağaza rekabetini kendi içerisinde daha önce verdiği hizmeti bir adım ileri taşımak olarak belirler ve değişim daha yavaş gelir.
Son dönemlerdeki değişimler şunu net biçimde ortaya koyuyor : ya bir markayla evlilik yapmanız gerekiyor ya da yeni bir iş modeliyle büyümeniz gerekiyor.
Artık, tüketici bir “vaat” olmadan satın almaya yönelmiyor.Collezione mağazası ucuz ve günlük kullanabileceğiniz , rahat giysiler bulabilirsiniz. Bu bir vaat’dir , tüketiciyle kurduğu iletişim ve ilettiği mesajdır. Kapıdan içeri giren müşteri ne bulacağını bilir. Böyle bir mesaj olmadan tüketici artık mağazanızdan içeri girmiyor. Gelip bir bakması ve mağaza mağaza gezmesi için artık yeterli vakti yok , denemek istemiyor , riske girmek istemiyor.
“Alırken kazanmak” devri dedelerimizden kalan miladını tamamlamış bir tavsiyeydi ancak tekrar popüler olmaya başladı. Birçok firma birleşerek büyüyor ve buradan bir satın alma avantajı yaratıyor. Hatta bu güçlerini büyüttükten sonra raf bedeli gibi artı gelirler elde ediyorlar. Dünya Hipermarket devi Wal-Mart gibi birçok firmanın satın alma avantajı dışında ayrıştırıcı hiçbir özellikleri yoktur
Bazı sektörler daha yavaş değişebilir ama mutlaka değişir. Tüketici değişirken , yeni rakipler çıkarken beklemek sadık müşterilerinizi kaybetmek demektir.
alışverişin temelinde iki büyük güç vardır : Bilinirlik ve güven… Bugüne kadar bu bilinirlik ve güven mahalle yaşam tarzında farklı bir modelde işledi. Bugün ise bu bölgesellik kırılıyor. Tanıdık çekirdek bir müşteri tarzından ziyade daha genel bir müşteri kitlesine bu güveni vermeniz gerekiyor.
Ikea sürekli reklam yaparak her an kapınızı çalabiliriz hazırlıklı olun “ diyor. İkea gazete basar gibi yüz binlerce katalog basıp dağıtan bir firma. Tüketici kapısından içeri girmeden tüketiciyi bilinçlendiriyor , bilgi veriyor , tüketiciyi hazırlıyor ve merak uyandırıyor.
Bir satıcı ard arda 3 tane satış yaptığı zaman işlerin iyi olduğunu düşünür. Bu psikolojik bir yanılsamadır ; resmin bütününü yansıtmaz. Şu dönemde günlük olarak işlerini iyi ya da kötü olduğu konusunda fikir yürütülüyor ama bu gözlemlerin çoğu bir yanılsama. Resmin bütünü ise tüm Dünya’da farklı işliyor , farklı bir yönelimi işaret ediyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, iyi bayramlar…