YATAŞ REKLAMLARI
Reklam bir sanattır sözü üretimi sürecindeki yaratıcılık gibi subjektif unsurları içerisinde barındırmasından gelir. Hedef kitle , tüketime yönlendirme ve satışlara etkisi bazında ise bilimsel bir analize tabii tutulmalıdır. Aganigi fındık reklamları çok büyük ilgi görmesine rağmen pazarlama hedefi açısından başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Zira satışları artırmamış türk toplumu gibi geleneksel ve muhafazakar bir kitleye ürünün üzerine seks ve cinsellikle ilgili imge yapıştırarak sunulduğu için satışları azalmıştı. Halk bu imajla kendisi arasında bir bağ kuramamıştı , bu imaj hedef kitleyi ürüne yabancılaştırmıştı.
Son dönemde taklit edilen reklam türlerinden biri de ürünü bir simge ya da kişiyle özdeşleştirerek ürüne bir kişilik kazandırma , sempatik kılma ve bu şekilde kalıcılığını artırma. arçelik , çelik ile böyle bir yöntem izledi , daha sonra ata demirer ile vestel karşı atağa geçti , vadaaaa reklamıyla yapı kredi derken her firma ürününe bir maskot buldu. Böylece firmalar vestel’de olduğu gibi reklamı bölümler halinde yayınlayarak daha sonraki bölüm için merak uyandırmaya , arçelik gibi olaya biraz komedi karıştırıp reklamın izlenirliğini artırmaya çalışarak kalıcı olmaya çalıştılar … ürün değişse de değişmeyen bu simgesel kişiliklerdi. Ürün bir alt kimlik , marka ve bu kişilikler bir üst kimlikti adeta. Bu üst kimlikler bilindiği ve sık tekrarlarla bilinçaltına yerleştiği için yeni ürün için bir şemsiye görevi görüyor , kabul edilme ve alışkanlık sürecini hızlandırıyordu. Yabancı değil bu da bizden , öyle uzak durma. Koç reklamlarında hangi ürünün reklamı yapılırsa yapılsın sol alt köşeden sıyrılan koç amblemi de aynı mesajı veriyor. Bu da bizden , uzak durmana gerek yok
En son yataş reklamlarında böylem bir pazarlama atağına geçti. Sizce bu tutar mı ? ata demirer vestel reklamında bilinçli olarak bir taksici olarak halk dilinden konuşuyor. Böylece bu jest , mimik ve ağız tüketici kitlesiyle bir kimlik köprüsü kuruyor. Peki yataş reklamında olan ne ? üç kişilik siyahi bir aile , ıkına ıkına sempatik konuşmaya çalışıyor. Peki yataş hangi noktada bir iletişim bağı kurmayı bekliyor , ortak nokta neresi ve en önemlisi bu reklam satışlara nasıl etki eder ?
Takip
Son dönemde taklit edilen reklam türlerinden biri de ürünü bir simge ya da kişiyle özdeşleştirerek ürüne bir kişilik kazandırma , sempatik kılma ve bu şekilde kalıcılığını artırma. arçelik , çelik ile böyle bir yöntem izledi , daha sonra ata demirer ile vestel karşı atağa geçti , vadaaaa reklamıyla yapı kredi derken her firma ürününe bir maskot buldu. Böylece firmalar vestel’de olduğu gibi reklamı bölümler halinde yayınlayarak daha sonraki bölüm için merak uyandırmaya , arçelik gibi olaya biraz komedi karıştırıp reklamın izlenirliğini artırmaya çalışarak kalıcı olmaya çalıştılar … ürün değişse de değişmeyen bu simgesel kişiliklerdi. Ürün bir alt kimlik , marka ve bu kişilikler bir üst kimlikti adeta. Bu üst kimlikler bilindiği ve sık tekrarlarla bilinçaltına yerleştiği için yeni ürün için bir şemsiye görevi görüyor , kabul edilme ve alışkanlık sürecini hızlandırıyordu. Yabancı değil bu da bizden , öyle uzak durma. Koç reklamlarında hangi ürünün reklamı yapılırsa yapılsın sol alt köşeden sıyrılan koç amblemi de aynı mesajı veriyor. Bu da bizden , uzak durmana gerek yok
En son yataş reklamlarında böylem bir pazarlama atağına geçti. Sizce bu tutar mı ? ata demirer vestel reklamında bilinçli olarak bir taksici olarak halk dilinden konuşuyor. Böylece bu jest , mimik ve ağız tüketici kitlesiyle bir kimlik köprüsü kuruyor. Peki yataş reklamında olan ne ? üç kişilik siyahi bir aile , ıkına ıkına sempatik konuşmaya çalışıyor. Peki yataş hangi noktada bir iletişim bağı kurmayı bekliyor , ortak nokta neresi ve en önemlisi bu reklam satışlara nasıl etki eder ?
No comments:
Post a Comment