27 February 2007

Bilinçaltı ve Marka değeri


Amerika’da yapılan bir araştırmada bir grup deneğin karşısına rastgele insanlar çıkartılıyor. Birinci gruptaki insanların isimleri Richard , Franklin , John olarak özellikle Beyaz Saray başkanlık seçimlerinde başarısız olmuş isimler veriliyor. Diğer gruptaki insanların isimleri ise rastgele seçiliyor. Daha sonra deneklerden bu gruplara oy vermeleri isteniyor. Sonuçta görülüyor ki Beyaz Saray seçimlerinde başarısız olmuş benzer isimler çok daha az oy alıyor.

Her insanın bilinçli olarak bildiği ya da gördüğü şeyin ötesinde yönlendirici çağrışımlar , simgeler vardır. Kültürel bilinçaltı , siyasal bilinçaltı , toplumsal bilinçaltı bilinçli tercih kriterleri kadar yönlendirici bir etkiye sahiptir. Marka dediğimiz değer de basit bir tüketim ihtiyacından ziyade bu bilinçaltı kodlara hitap eder.

Eğer bir ürün direkt bir tüketim ihtiyacına cevap veriyor ve fiyat – kalite denklemini sağladığı için satılabiliyorsa burada basit bir arz talep alışverişi vardır. Sanayi dönemi üretim tarzı böyle bir alışveriş mantığını içerir.

Türk toplumunun beraber büyüdüğü “ağlayan çocuk “ figürüyle “ağlayan cellocan” arasında önemli bir algılama yönlendirmesi vardır. Ağlayan cellocan figürünün masum ve gerçekçi gözükmesinde hiç tahmin edemediğimiz , bilinçaltında uyuyan bu simgenin etkisi vardır. Başka bir toplumda “ağlayan cellocan” figürü çocuk suistimali ve duyguları sömürme olarak algılanabilir.

Değer yaratılmaz inşa edilir ; her değerin yeni bir keşif olduğu , yeni bir dünya oluşturup kendini kabul ettirebildiği doğru değildir. Değer ancak geliştirilebilir . Her değerin özünde toplum bilinçaltında uyuyan çağrışımların canlandırılması vardır. Değer’in bir ayağı bilinçaltının köklerindedir.

Anne karnında oluşan, kendine ait güvenli, özel bir dünya bilinçaltı istemiyle , Starbucks kafenin iç dizaynı arasında önemli bir bağ vardır.

TwitterTakip

No comments:

free web site hit counters

Image Hosted by ImageShack.us
 
Image Hosted by ImageShack.us