Maalesef , yine 13 askerimizin ölmesiyle öfke söylemleri ve karşı tarafı suçlayıcı konuşmalar medyada yankılanmaya başlandı. Bu kadar duygusal bir ortamda eleştirmek , hatalardan ders çıkartmak , acıyı deneyime dönüştürmek son derece güçtür.
İsrail’in karşısında çok daha profosyonel ve deneyimli bir örgüt olmasına rağmen, intahar olayları dışında , tek bir seferde bu kadar çok kayıp verildiğini hiç duydunuz mu ? Eğer böyle bir kayıp olsaydı istifalar ve görevden almalar peş peşe gelir , dışa değil içe dönük bir yargılama dönemi yaşanırdı.
Başarısız insanların sık sık yaptıkları şey düşmanlarını yeniden tanımlamaktır.
Hakkari bölgesinde 1 yıl dağ ve komando taburunda görev yapmış , birçok çatışmaya girmiş bir teğmen olarak bu olayın bazı ayrıntılarına girebileceğimi düşünüyorum
Öncelikle bir pusuda 13 şehit ve 2 yaralı vermeniz büyük bir başarısızlıktır. Timler mesafeli olarak tek sıra olarak ilerler ve ilk ateşte en fazla 3-4 zaiyat verirsiniz. Bu sayının 13 lere çıkması timin çatışma esnasında karşılık veremediğini ve savunmasız kaldığını gösterir. Ayrıca, bu tim bir bölüğün arkadan gelen koruyucu timidir. Yani , 1-2 km. önde binlerce asker yürüyüş halindedir. Teröristlerin bu kadar rahat kaçması öndeki bölüğün de manevra yapamadığını gösterir. Bu şekilde bir pusu kurulabilmesi için teröristlerin en az 1 ay boyunca gözlem yapmasını gerekli kılar. Geçiş güzergahı , bölükteki asker sayısı , askerlerin niteliği gibi bilgilere ulaşmadan böyle bir pusu kurulamaz. Buradaki bölük karşıdaki teröristlerin bu bilgileri gözlemleyebileceği kadar kendini deşifre etmiştir. Örneğin , biz bir operasyona çıkarken her operasyonda geçiş güzergahımızı değiştirerek pusu kurulmasının önüne geçerdik. Pusuya düşmemek tekrardan kaçınarak mümkündür.
Teröristlerin karşıdaki timin gücünü test ettikleri şöyle bir yöntemleri vardır. İlk taciz atışında bulunurlar , eğer karşıdan yoğun bir karşılık geliyorsa bu askerlerin acemi olduklarını ve telaşlandıklarını gösterir. Taciz atışından sonra yoğun bir karşılık gelmiyorsa , bir sessizlik hakimse ve tek tek ateş ediliyorsa bu , askerin özel tim ya da tecrübeli bir grup olduğunu gösterir , teröristler hemen oradan uzaklaşırlar.
Uyguladıkları diğer bir yöntem de önce tek bir yönden ateşi başlatırlar. Bütün askerler o yöne ateş etmeye başlayıp , dikkatlerini o yöne yönelttiklerinde arka kısımda bir boşluk oluşur. İçlerinden birkaç tanesi arkadan dolaşarak birkaç el bombasıyla büyük zaiyat verebilir. Hep aynı yöntemleri kullanırlar ama hata da tekrarlandığı için maalesef sonuç alırlar.
Doğudaki askerlerin çoğu çok kısa bir eğitimden sonra bu bölgelere gönderilir. Bu eğitimlerde de bol bol yürüyüş yaparlar , teorik olarak silahın parçalarını tanırlar. Tek bir mermi atmadan o bölgede görev yapan binlerce asker vardır. Çoğu böyle bir pusu sırasında direnç gösterebilecek eğitimden ve tecrübeden yoksundur. Böyle bir çatışmada tıkanır , bilinçsizce ateş edip karşı tarafa korku vermeye çalışırken yerini belli eder , eğitimi hakkında ipucu vererek karşı tarafı cesaretlendirir.
Düşmanı tekrar tekrar tanımlamak, kendinizi yeniden tanımlamaktan bir kaçıştır. Gazeterde manşetler yine aynı : pkk bir terör örgütüdür… 93 yılında 33 askerin şehit edildiği olay sonrası tekrar aynı manşet atılmıştı : pkk bir terör örgütüdür. Ancak , 33 askeri terör bölgesinde, hiçbir koruma olmadan bir sivil otobüse bindirerek, turist gibi terhise yollayan kişi ya da mantık hiç konuşulmamış , gündeme gelmemişti.
Takip