Hayat ve iş dünyası üzerine karışık düşünceler...
Başarılı bir doktor, başarılı bir yöneticiyi kıskanmaz ama başarılı bir cerrahı kıskanabilir. Kıskançlık aynı özellikler söz konusun olduğunda oluşur. Karşıdaki insanın hırsını ancak benzer bir özelliğinizi ortaya koyarak kışkırtabilirsiniz. Kadınlar arasında bitmez tükenmez bir güzellik rekabeti vardır , bu rekabetin nedeni, her kadının güzelliği önemsemesi ve varoluşla eşanlamlı görmesidir. Fiyatı yüksek ürünler satan bir mağazaya girip, bir ürün sorduğunuzda, bazen tezgahtar şöyle yanıt verir “ abi bunun fiyatı biraz pahalı… “ dikkat edin bu uyanık satıcı, sizin “satın alma gücü” egonuzu okşuyor, sizi rekabete çekiyor, hırslanmanızı sağlamaya çalışıyor. Bir yöneticinizle “ bu durumu şöyle yönetseydik daha iyi olurdu “ dediğinizde konu yönetim rekabetine kayar, yöneticinizle ben – siz savaşına davetiye çıkarmış olursunuz. Bu tavır ile yöneticinizin yönetim becerisi ile kendinizin yönetim becerinizi yan yana koymuşsunuz demektir, sonuçta hem yöneticinizi öfkelendirir hem de sonuç alamazsınız. Yöneticileri ikna etmek için konuyu sen- ben noktasına getirmeden adım adım ilerleyin.
Cem yılmaz showlarını izlediğinizde içerikten ziyade sunumun ön plana geçtiğini görürsünüz. Bunun anlamı nedir ? Yani, aynı espiriyi siz yaptığınızda komik durmaz, komik durduğunda zaten cem yılmaz’ın bir özelliği kalmaz. Yöntem taklit edilir, fikir taklit edilir ama tarz taklit edilemez. Tarz ise zamanla ve pratikle oluşur. Eğer, bir tarzınız yok ise fikir ile bir yere ulaşamazsınız. Bir şekilde karışık metotlarla, maliyetleri düşürüp, ucuz ürün satmak bir fikirdir, bu fikri tüketiciye sunduğunuz biçim ise sizin tarzınızdır. Fikir taklit edilir ama tarz size özgüdür. Fikirler kadar tarzınıza da ağırlık verin.
Size nazik biçimde gülümserken, yanındaki çocuğuna “ ya oğlum 2 dk doğru dur” diye azarlayan anneler vardır, gerçek kişiliği o çocuğa olan davranışıdır, iş bozulduğunda , problem çıktığında aynı davranışa maruz kalırsınız. İnsanlarla birlikteyken size olan davranışlarına değil, garsona, yanından geçen yabancı birisine olan davranışlarına odaklanın, gerçek kişiliğini bunlar ele verir.
Kişinin inançları vardır , değişmez; ruh hali vardır, değişir; ilgisi vardır, değişir; özgüveni vardır, değişmez… değişen ve değişmeyen unsurları iyi tesbit etmeli , değişebilen unsurlara yüklenmeli , değişmeyen unsurlarla aynı çizgide durmalısınız.
Aşırı nezaketin bir amacı vardır; karşıdaki insanı etkilemek, hayranlığını kazanmak, yönlendirmek gibi amaçlar olabilir. Normalden fazla, abartılı gösterilen her davranışın altında insanlar bir neden arar. Aşırı nazik ve yardımsever bir satıcı hata yapıyordur. Biraz daha doğal olmayı deneyin.
Aristo, kindar insanlar baktıkları her yerde düşman, aşık insanlar baktıkları her yerde sevgilisini görür, diyordu. Her insanın size baktığında gördüğü bir şey vardır. Bunu değiştirmemiz zordur, zamanınızı bunu anlamak için kullanın. Ne güzel kolye, dediğinizde, bana yakıştı mı diyorsa , kendisi üzerine odaklanan, birisi vardır karşınızda. Ondan bahsetmeniz hoşuna gidecektir. Ne güzel kolye dediğinizde, evet taşlar çok güzel yerleştirilmiş, diyorsa, karşınızda rasyonel bir müşteri var demektir, üründen , ürünün özelliklerinden bahsetmeniz gerekir.
Bir insan gereğinden fazla alkol alıyorsa kendini cezalandırıyor, demektir. Bir pişmanlık, öfke, hatanın dışa yansımasıdır. Satıcının ilgisine gereğinden fazla yanıt veren müşteriler vardır. Bu durumdaki müşterilerin ihtiyacı gidermekten ziyade, sahip olma ile tatmin olma gibi güdüleri vardır.. Sarhoş kendini ayık, her müşteri kendisini akıllı zanneder, ona sarhoş muamelesi yapmayın.
No comments:
Post a Comment