Muhteşem Yüzyıl , Muhteşem Reyting... Tepkinin pazarlama dilindeki karşılığı nedir ?
Herkes sigaranın kötü olduğunu söyleyebilir , hatta sigara içenler bunu daha şiddetli biçimde savunabilir ancak bu savunma ile davranışlar arasındaki paralellik nedir ? Bizi ilgilendiren kısım bu…
Genel söylem hatta bunun şiddeti ile davranışlar arasında bir parelellik olmadığını görüyoruz.
İnsanlar cevap verirken çoğu zaman karşıdakinin duymak istediklerini söylüyorlar. Cevap verirken sosyal kaygı, kişisel prestij gibi faktörler devreye girerek kişi ortalama, makul olan cevaba yakın bir cevabı uydurabiliyor.
Muhteşem yüzyıl dizisi o kadar eleştirildi ve tepki çekti ancak prime time izlenme oranı % 58 rakamına ulaştı.
Pazarlamanın temeli “ dikkat çekmek “ dediğimiz öğeye dayanır. Dikkat çekme ise içerisinde eleştiriyi, övgüyü , farklı bir bakış açısını gerektirir. Bunu yakalayamadığınızda makul olursunuz, , herkes takdir eder, ancak kimse ilgilenmez...
Dizi bugüne kadar yapılamayan, tarihi bir dokuya, farklı bir bakış açısıyla yaklaşabildiği için başarılı.
Bugüne kadar tarihe abartılı öğelerle, tek taraflı bir bakış açısıyla bakan filmler çekildi. İzleyicinin bu tür abartılı ve milliyetçi filmlere doyduğunu söyleyebiliriz,
Tüketicinin doygunluğa ulaştığı yer bir pazarlamacının kaçması gerektiği yerdir. O noktayı işlemek yerine aksi yönde oluşan açlığa bakmak gerekir.
Her doygunluk kendi aksinde kendi açlığını yaratır.
Bu dizi aynı zamanda “konuşulabilir konu yaratma” noktasında da önemli bir potansiyele sahiptir. Bu tür konulara dokunarak kendi reklamını daha da fazlalaştırabilir. Konuşulmayan, tabu haline gelmiş alanlardan daha fazla malzeme çıkar.
No comments:
Post a Comment