İnsanları tanımak için pratik yollarınız olmalı...Her insan mutlaka bir iz bırakır...
Bir satış görüşmesi yaptığınızı düşünelim. Karşınızdaki müşterinin önüne mavi ve siyah renk kalemlerden koydunuz. Kişi konuşurken siyah renk kalemi mi seçti yoksa mavi olanı mı ? bu basit ayrımın bir anlamı olabilir mi ? bu tercihten yola çıkarak kişinin tercihleri ve ruh hali üzerinde bazı tahminlerde bulunabilir miyiz ?
Evet, bulunabiliriz…
Siyah olanı alıyorsa işi ciddiye aldığını düşünebilirsiniz, mavi renk kalemi alıyorsa daha relax ve vazgeçebilir sinyali alınabilir. İnsanlarla konuştuğunuzda her hareketi bir iz bırakır. Sandelyeyi seçişi, oturuşu, sandalyedeki hareketleri niyetlerini, düşündüklerini gösteren birer izdir.
Mülakata giren kişinin verdiğiniz kağıdı doldurduğunu düşünün. Kağıtta düzeltmeler var ise, karşınızda samimi birisi olmadığını düşünebilirsiniz, karşıdaki kişi sizi etkilemeye çalışıyor , kendisini olduğundan farklı gösteriyor , şekil yapmaya çalışıyordur. Bu kişiyi daha ayrıntılı incelemeliyiz.
İnsanlar kendi yüzlerinin, nasıl baktıklarının farkında değildir. Sürekli kendileriyle yüz yüze oldukları için kendilerindeki gelişmeleri de fark etmezler, nasıl bir yüz ifadesine sahip olduklarını da. İnsan kendisine karşı kördür. Mülakatlarda doğal yüz ifadesinden farklı olarak gülümseyen, kibar, nazik bir maske vardır. Bu maskeyi çıkarabildiğinizde kişinin ne olduğunu çok basit biçimde anlayabilirsiniz. Bunun için kişinin doldurabileceği, sizin gözleminizin uzağında doğal haldeki görüntüsüne bakın. 3 saniyede edindiğiniz izlenim gerçek olandır.
Karşınızdaki insana dünyanın nasıl bir yer olduğu gibi açık uçlu bir soru sorun. Dünya nasıl bir yerdir ? insan kendisi nasıl ise dünyayı da öyle görür... Ülkemizdeki çoğu kişi şikayet eder , eleştirir… aslında kendisinden de şikayet eden , eleştiren ve bir şey yapmayan bir adam vardır karşınızda.. karşınızda sürekli “bütün memleket hırsız dolmuş” diyen birisi var ise işte; hırsızı buldunuz, hırsız o dur… müdürüm kimse çalışmıyor, diyorsa, tembel adamı buldunuz, tembel adam o dur. Erkekler, kadınların namusu konusunda sürekli kuşku duyarlar çünkü her erkek en ufak bir fırsatta çapkınlık yapmaya meyillidir. .
Elinde zayıf kağıt olan bir poker oyuncusu güçlü görünmeye çalışır, iyi kağıtları olan bir kişi ise güçsüzmüş ya da morali çökmüş gibi davranır. İnsan davranışları duygu ile zıt biçimde çalışır. Birisi sizden kaçıyorsa, sevmiyorum diyorsa, aslında seviyor da olabilir. Satıcılardan nefret eden, satın almaktan nefret eden, insanlar vardır, bunlar muhtemelen kolay kandırılabilen tiplerdir, kandırılabileceğini bildiği, hayır demeyi bilmediği için karşı karşıya gelmekten kaçınır.
Kendilerini yeterli bulan insanlar konu ile ilgilenir, yetersiz bulanlar ayrıntılarla ilgilenir. Konuya odaklı insanlar iş bitirici tiplerdir, konu dışına çıkma tuzağı kurduğunuzda hemen konunun dışına çıkıyorsa, aslında konunun dışında rahatladığının göstergesidir, konu hakkında yetersiz olduğu için konu değiştiğinde bunu fırsat olarak görür. Espiri yaptığınızda gereğinden fazla olumlu tepki gösterenler konu hakkında sıkıldıklarını gösterir bu davranışlarıyla.
Bir satıcı olarak müşterinin yanına gittiğinizde telefonda önemli konular görüşür, abartır , potansiyelinden fazla mal almak için teklif ister…. Bu adamın parası yoktur, sizi etkilemeye çalışıyordur.
Aşırı nazik davranan insanlardan şüphelenebilirsiniz. bu davranışları göstererek kişi gerçek davranışlarını gizlemeye çalışıyordur.
Bir proje yaptınız ve müdürünüze sundunuz. Mustafa, bu projeyi sonuçlandır, getir, diyorsa, biz kelimesini kulanmıyor ise, bakalım yerine “bak” diyorsa sahiplenmiyor, gerçek anlamda projenizi benimsememiş demektir.
Bu tesbitler her zaman için doğru değildir ancak hayat her insanla sonuca gidecek, deneyimlerle öğrenecek kadar da uzun değil. Bu tür kısa yollarınız olmalı…
No comments:
Post a Comment